Take me home
– Beni eve götür
Take me home, it’s the one place I can rest in peace
– Beni eve götür, huzur içinde dinlenebileceğim tek yer orası.
Turn off my phone
– Telefonumu kapat
So many messages I wish I could just delete
– O kadar çok mesaj silebilmeyi isterdim ki
Questioning my existence (Existence)
– Varlığımı sorgulamak (Varoluş)
Questioning my decisions (Decisions)
– Kararlarımı sorgulama (Kararlar)
Burning down all the bridges (Bridges)
– Bütün köprüleri yakmak (Köprüler)
Dig a moat, now I’m finished
– Bir hendek kazın, şimdi işim bitti.
Sorry, don’t want you to visit, no
– Üzgünüm, ziyaret etmeni istemiyorum, hayır
No
– Hayır
One last pic and I’ll be gone
– Son bir fotoğraf ve gitmiş olacağım.
Make it count, put the flash on
– Saydır, flaşı aç
Never really felt like I belonged
– Hiç bir his aittim
So I’ll be on my way and I won’t be long
– Bu yüzden yolda olacağım ve uzun sürmeyecek
I’ll be dead by dawn
– Şafağa kadar ölmüş olacağım.
I’ll be dead by dawn
– Şafağa kadar ölmüş olacağım.
I’ll be dead by dawn
– Şafağa kadar ölmüş olacağım.
I’ll be dead by dawn
– Şafağa kadar ölmüş olacağım.
Scrolling through my texts
– Metinlerim arasında gezinme
Shit I left unread
– Okunmamış bıraktığım bok
Never tryna deal with that
– Bununla uğraşmayı asla denemeyin.
There’s bliss up in my ignorance
– Cehaletimde mutluluk var.
Ten dope dealers
– On uyuşturucu satıcısı
Ex want me to see her
– Eski sevgilim onu görmemi istiyor.
Can’t trust her, don’t believe her
– Ona güvenemem, ona inanma
Reply, turn into a needle, yeah
– Cevap ver, iğneye dönüş, evet
Don’t wanna do it again
– Bunu tekrar yapma
Got shit I’m not tryna relive
– Yeniden yaşamaya çalışmadığım bir bok var.
Head fucked up and I’m sick
– Kafam karıştı ve ben hastayım.
These old habits will kill me quick
– Bu eski alışkanlıklar beni çabucak öldürecek.
Quicker than I can blink
– Göz kırpabileceğimden daha hızlı
Quicker than I could think
– Düşündüğümden daha hızlı
Lift me up, don’t want to sink
– Kaldır beni, batmak istemiyorum
Pour me up, I need a drink
– Doldur beni, bir içkiye ihtiyacım var.
What the fuck do I do
– Ne yapmalıyım
When sabotage is all I know? Oh
– Tek bildiğim sabotaj olduğunda mı? Ey
I done dug myself
– Kendim kazdım
My own grave in this hole, oh, more, woah
– Bu delikteki kendi mezarım, oh, daha fazlası, woah
Kill me slow, slow
– Öldür beni yavaş, yavaş
Curtains closed low
– Perdeler düşük kapalı
Fuck, I don’t see what’s the point of going on, no
– Kahretsin, ne anlamı var anlamıyorum, hayır
Kategoriler