Something to chief to, something to chief to (Smoked out)– Şef olmak için bir şey, şef olmak için bir şey (Tütsülenmiş)Chiefin’ on a blunt, smellin’ like (Smoked out)– Künt, tütsülenmiş gibi kokan bir şef.Sit back, relax and chill and meditate (Smoked out)– Arkana yaslan, rahatla ve sakin ol ve meditasyon (Füme dışarı)Rolling in my city, […]
Etiket: $UICIDEBOY$
Baby, you can call on me– Bebeğim, beni arayabilirsin.Anytime that you feel the need– İhtiyacı hissettiğin her an(You did good, $lick)– (İyi iş çıkardın, $yalamak)And I’ll be there in a hurry– Ve hemen yanında olacağımGivin’ you the best of me– Bana verebildiğin en iyi Haha, yeah, yeah, yeah– Haha, evet, evet, evet $outhside Shorty on […]
Northside, Northside, Northside– St, St, St(You did good $lick)– (İyi yaptın $yalamak)(It’s a Smash!)– (Bu bir Şut!)Northside, Northside, Northside– St, St, St Grey, Grey, Five Nine– Gri, Gri, Beş DokuzGrey, Grey, Five Nine– Gri, Gri, Beş DokuzGrey, Grey, Five Nine– Gri, Gri, Beş DokuzGrey, Grey, Five Nine– Gri, Gri, Beş Dokuz Pimpin’ sluts, pimpin hoes, […]
(You did good, $lick)– (İyi iş çıkardın, $yalamak)When I, when I, when I, when I– Ne zaman, ne zaman, ne zaman, ne zamanWhen I die, fuck it, I wanna go to hell– Öldüğümde, siktir et, cehenneme gitmek istiyorum.When I, when I, when I, when I– Ne zaman, ne zaman, ne zaman, ne zamanWhen I die, […]
Tie ’em— Tie ’em to my bumper, drug ’em, fuck ’em– Bağla onları- Tamponuma bağla, ilaçla, siktir et onlarıI don’t love ’em, dump ’em slumped– Çok da bayılmam ben, dökümü onları yığılmışPut ’em— Put ’em in a ho spot, take me to the stash pot– Onları bir yere koy, beni zulaya götür.Tie ’em— Tie ’em […]
Serious shit, no playin’, ho– Ciddi bok, oynamak yok, hoBreak yo’ self, hit the floor, hit the floor– Kendini kır, yere vur, yere vurHoish ass nigga, I’m just tired of this talking shit– Hoish ass zenci, bu saçmalıktan bıktım artık.Serious shit, no playin’, ho– Ciddi bok, oynamak yok, hoKeep poppin’ off at the mouth– Ağzından […]
Still here boasting my emotions– Hala burada duygularımla övünüyorum.Now coping while fucking dopeless– Ve şimdi lanet olası aptallıkla başa çıkıyorumLet the dope hit, breathing slowly– Uyuşturucu gidelim, yavaş yavaş nefes Look baby, I’ll show you hopeless– Bak bebeğim, sana umutsuzluğu göstereceğim.Load the ammo, $carecrow no shadow– Cephaneyi doldur, $carecrow gölge yokBloody pianos, sold-out gallows– Kanlı […]
Hold tight, (You did good, $lick) hold tight– Sıkı tut, (iyi yaptın, $yalamak) sıkı tut(It’s a Smash!)– (Bu bir Şut!)I’m noticing the mine, I’m noticing the mine– Madeni fark ediyorum, madeni fark ediyorumHold tight, hold tight– Sıkı tutun, sıkı tutunI’m noticing the mine, I’m noticing the mine– Madeni fark ediyorum, madeni fark ediyorumHold tight, hold […]
(It’s a Smash!)– (Bu bir Şut!)Play-play-play-play-players never doubt– Oynat-oynat-oynat-oynat-oyuncular asla şüphe etmez(You did good, $lick)– (İyi iş çıkardın, $yalamak) It’s that demented motherfucker, I’m kickin’ it with my brothers– O çılgın orospu çocuğu, kardeşlerimle birlikte tekmeliyorum.Repping the *59, you know Grey the fucking color– * 59’u tekrarlamak, gri rengi biliyorsunMy gat’ screamin’, “Kill ’em Wetto, […]
(You did good $lick)– (İyi yaptın $yalamak)(It’s a Smash!)– (Bu bir Şut!)Wetto, Wetto, Wetto– Wetto, Wetto, WettoWetto, Wetto, Wetto– Wetto, Wetto, WettoWet, wet, wet, wet, wet, wet– Islak, ıslak, ıslak, ıslak, ıslak, ıslak I got the Glock in my yoga pants– Yoga pantolonumda Glock var.Fucking that bitch in a yoga stance– Yoga pozunda o orospuyu […]
Hey, you, yeah, I’m talkin’ to you– Hey, sen, evet, seninle konuşuyorum.Get over here, I said, “Get over here”– Buraya gel, dedim ki, “Buraya gel.”Gutter chump, ahaha– Oluk kıçı, ahahaYou know they say that money is the root of all evil– Paranın tüm kötülüklerin kökü olduğunu söylerler.Oh, no wonder I love it so much– Oh, […]
It’s not fair, I found love– Bu adil değil, aşkı buldum.It made me say that get back– Bunu söylemek bana geri yaptı You’ll never see daylight– Bir daha gün yüzü göreceksinizIf I’m not strong, it just might– Eğer güçlü değilsem, olabilir.It’s not fair, I found love– Bu adil değil, aşkı buldum.It made me say that […]