Kategoriler
Şarkı Sözleri Çevirileri T

Taylor Swift – Last Kiss İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

I still remember the look on your face
– Yüzündeki ifadeyi hala hatırlıyorum.
Lit through the darkness at 1:58
– 1:58’de karanlıkta aydınlandı.
The words that you whispered for just us to know
– Sadece bizim bilmemiz için fısıldadığın sözler
You told me you loved me
– Beni sevdiğini söylemiştin
So why did you go away?
– Peki neden gittin?
Away
– Uzak

I do recall now, the smell of the rain
– Şimdi hatırlıyorum, yağmurun kokusunu.
Fresh on the pavement
– Kaldırımda taze
I ran off the plane
– Uçaktan kaçtım.
That July ninth, the beat of your heart
– O dokuzuncu Temmuz, kalbinin atışı
It jumps through your shirt
– Gömleğinin içinden atlıyor.
I can still feel your arms
– Kollarını hala hissedebiliyorum.

But now I’ll go sit on the floor
– Ama şimdi gidip yere oturacağım.
Wearing your clothes
– Elbiselerini giyiyor
All that I know is I don’t know
– Tek bildiğim, bilmediğim
How to be something you miss
– Özlediğin bir şey nasıl olunur

I never thought we’d have a last kiss
– Son bir öpücüğümüz olacağını hiç düşünmemiştim.
Never imagined we’d end like this
– Hiç düşünmemiştim böyle bitireceğiz
Your name, forever the name on my lips
– Senin adın, sonsuza dek dudaklarımdaki isim

I do remember the swing of your step
– Adımının dönüşünü hatırlıyorum.
The life of the party, you’re showing off again
– Partinin hayatı, yine gösteriş yapıyorsun.
And I’d roll my eyes and then you’d pull me in
– Gözlerimi yuvarlardım ve sen beni içeri çekerdin.
I’m not much for dancing, but for you, I did
– Dans etmeyi pek sevmem ama senin için sevdim.
Because I love your handshake, meeting my father
– Çünkü el sıkışmanı, babamla tanışmanı seviyorum.
I love how you walk with your hands in your pockets
– Ellerini cebinde gezdirmene bayılıyorum.
How you’d kiss me when I was in the middle of saying something
– Bir şey söylemenin tam ortasındayken beni nasıl öperdin?
There’s not a day I don’t miss those rude interruptions
– O kaba kesintileri kaçırmadığım bir gün bile yok.

And I’ll go sit on the floor
– Ben de gidip yere oturacağım.
Wearing your clothes
– Elbiselerini giyiyor
All that I know is I don’t know
– Tek bildiğim, bilmediğim
How to be something you miss
– Özlediğin bir şey nasıl olunur

I never thought we’d have a last kiss
– Son bir öpücüğümüz olacağını hiç düşünmemiştim.
I never imagined we’d end like this
– Sonumuzun böyle olacağını hiç düşünmemiştim.
Your name, forever the name on my lips, ooh
– Senin adın, sonsuza dek dudaklarımdaki isim, ooh

So I’ll watch your life in pictures like I used to watch you sleep
– Bu yüzden hayatını resimlerde izleyeceğim tıpkı seni uyurken izlediğim gibi
And I feel you forget me like I used to feel you breathe
– Ve beni unuttuğunu hissediyorum eskiden nefes aldığını hissettiğim gibi
And I’ll keep up with our old friends
– Ve eski dostlarımıza ayak uyduracağım
Just to ask them how you are
– Sadece onlara nasıl olduğunu sormak için.
Hope it’s nice where you are
– Umarım bulunduğun yer güzeldir.
And I hope the sun shines and it’s a beautiful day
– Umarım güneş parlar ve güzel bir gün olur.
And something reminds you, you wish you had stayed
– Ve bir şey sana hatırlatıyor, keşke kalsaydın
You can plan for a change in the weather and time
– Hava ve saatte bir değişiklik planlayabilirsiniz
But I never planned on you changing your mind
– Ama fikrini değiştirmeni hiç planlamamıştım.

So I’ll go sit on the floor
– Bu yüzden katta oturacağım
Wearing your clothes
– Elbiselerini giyiyor
All that I know is I don’t know
– Tek bildiğim, bilmediğim
How to be something you miss
– Özlediğin bir şey nasıl olunur

I never thought we’d have a last kiss
– Son bir öpücüğümüz olacağını hiç düşünmemiştim.
Never imagined we’d end like this
– Hiç düşünmemiştim böyle bitireceğiz
Your name, forever the name on my lips
– Senin adın, sonsuza dek dudaklarımdaki isim

Just like our last kiss
– Tıpkı son öpücüğümüz gibi
Forever the name on my lips
– Sonsuza dek dudaklarımdaki isim
Forever the name on my lips
– Sonsuza dek dudaklarımdaki isim
Just like our last
– Tıpkı sonuncumuz gibi