Blow the dice for me (Hoo)
– Benim için zarları patlat (Hoo)
Put your pretty-ass lips together
– Güzel götlü dudaklarını birleştir.
Blow it real nice for me (Blow it real nice for me)
– Benim için çok güzel üfle (Benim için çok güzel üfle)
Yeah, I’m tryna hit a lick
– Evet, hassas, duygusal ve kırılgan bir dayak atmak üzereyim
And slide to the dealership in the mornin’ (Why?)
– Ve sabah bayiye kayın (Neden?)
Papa need a brand new foreign
– Babamın yepyeni bir yabancıya ihtiyacı var.
Uh, hot hand, they not gon’ believe me
– Ateşli el, bana inanmayacaklar.
But check the recordin’
– Ama kayıtlara bak
Ooh, just touched down, up a few thou’ (Thou’)
– Ooh, sadece birkaç sen (Sen) aşağı, yukarı dokundu.
Big booty hoes meet me in the penthouse
– Koca popolu çapalar çatı katında buluşalım
Bar full of liquor (Liquor), cash for the strippers (Strippers)
– İçki dolu bar (Likör), striptizciler için nakit (Striptizci)
It’s gon’ get weird tonight, so no pictures
– Bu gece garipleşecek, o yüzden resim yok.
Pretty motherfucker with some money to blow
– Emmek için biraz para ile güzel orospu çocuğu
I’m ’bout to buy Las Vegas after this roll
– Bu rulodan sonra Las Vegas’ı satın almaya gidiyorum.
I’m ’bout to buy Las Vegas after this roll
– Bu rulodan sonra Las Vegas’ı satın almaya gidiyorum.
Come on, 7-7-7, let’s go
– Hadi, 7-7-7, gidelim
Yes, Lord (Touch the money, everything, oh)
– Evet, Tanrım (Paraya dokun, her şeye, oh)
(Ayy, now we makin’ money, now we makin’ money)
– (Ayy, şimdi para kazanıyoruz, şimdi para kazanıyoruz)
(Now we makin’ money, one, two, three)
– (Şimdi para kazanıyoruz, bir, iki, üç)
Spin the wheel for me (Hoo)
– Benim için çarkı çevir (Hoo)
Blackjack, baccarat
– Blackjack, bakara
Dealer, where you at? Deal for me
– Satıcı, neredesin? Benim için anlaşma
(Dealer, where you at? Where you at?)
– (Satıcı, neredesin? Neredesin?)
Woo, give me the chips, give me the chips
– Woo, cipsleri ver, cipsleri ver
‘Cause I’m ’bout to go all in (Why?)
– Çünkü her şeye girmek üzereyim (Neden?)
I can see the champagne fallin’
– Şampanyanın düştüğünü görebiliyorum.
I got bills to pay, but bills can wait
– Ödemem gereken faturalar var ama faturalar bekleyebilir.
Ah, fuck it, we ballin’
– Ah, siktir et, biz ballin’
Stacks on stacks (Stacks), racks on racks (Racks)
– Yığınlar üzerindeki yığınlar (Yığınlar), raflardaki raflar (Raflar)
Moonwalk to the money like I’m Mike Jack
– Mike Jack’mişim gibi paraya doğru yürü
Yes, I’m faded, pupils dilated
– Evet, soldum, gözbebekleri genişledi.
But the man in the mirror sayin’, “Go on, get your paper”
– Ama aynadaki adam “Devam et, gazeteni al” diyor.
Pretty motherfucker with some money to blow
– Emmek için biraz para ile güzel orospu çocuğu
I’m ’bout to buy Las Vegas after this roll
– Bu rulodan sonra Las Vegas’ı satın almaya gidiyorum.
I’m ’bout to buy Las Vegas after this roll
– Bu rulodan sonra Las Vegas’ı satın almaya gidiyorum.
Come on, 7-7-7, let’s go
– Hadi, 7-7-7, gidelim
Oh, whatever you wanna do, baby
– Ne yapmak istiyorsan bebeğim
I got ya, I got ya
– Yakaladım seni, yakaladım seni
Oh, my God
– Aman Tanrım
Silk Sonic
– İpek Sonik
This the big one, uh
– Bu büyük olan, uh
You gotta trust your gut (Gotta trust your gut)
– İçgüdülerine güvenmelisin (İçgüdülerine güvenmelisin)
Can you feel it? (I can feel it)
– Hissedebiliyor musun? (Hissedebiliyorum)
Ooh, this the big one (Big money)
– Ooh, bu büyük olan (Büyük para)
You gotta trust your gut (Gotta trust your gut now, now)
– İçgüdülerine güvenmelisin (Şimdi içgüdülerine güvenmelisin, şimdi)
Can you feel it? (I can feel it)
– Hissedebiliyor musun? (Hissedebiliyorum)
Pretty motherfucker with some money to blow
– Emmek için biraz para ile güzel orospu çocuğu
I’m ’bout to buy Las Vegas after this roll
– Bu rulodan sonra Las Vegas’ı satın almaya gidiyorum.
I’m ’bout to buy Las Vegas after this roll
– Bu rulodan sonra Las Vegas’ı satın almaya gidiyorum.
Come on, 7-7-7 (Woo), let’s go
– Hadi, 7-7-7 (Woo), gidelim
(I told ya, I told ya, I told ya)
– (Sana söyledim, sana söyledim, sana söyledim)
7-7-7, let’s go (Woo)
– 7-7-7, gidelim (Woo)
(They can’t deal with me, I swear to God)
– (Benimle başa çıkamazlar, yemin ederim)
Kategoriler