Lo sai, ho la testa malata, lo sai, non voglio pensarti
– Başım ağrıyor, biliyorsun, seni düşünmek istemiyorum.
Il problema è che ti ho trovata, ma ho continuato a cercarti
– Sorun şu ki seni buldum ama seni aramaya devam ettim.
Mi sono perso sul fondo, ho fatto a pezzi le foto
– En altta kayboldum, fotoğrafları yırttım.
Un istante acquista valore solo se diventa un ricordo
– Bir anlık, yalnızca bir bellek haline gelirse değer kazanır
Allora fatti da parte, giuro, solo sto meglio
– O zaman kenara çekil, yemin ederim daha iyiyim.
Voglio farmi del male, restare tre giorni sveglio
– Kendime zarar vermek, üç gün ayakta kalmak istiyorum.
Stanotte ho perso le chiavi, un biglietto sul parabrezza
– Dün gece anahtarlarımı kaybettim, ön camdaki bir not
Vuoi qualcuno che ti ami o che lenisca le insicurezze, yeah
– Seni seven ya da güvensizliği yatıştıran birini istiyorsun, evet
Non dormo già da un po’ in questo stupido motel
– Bu aptal motelde bir süredir uyumamıştım.
Secco come un “no”, sai che ho dubbi come un “forse”
– “Hayır” kadar kuru, “belki” kadar şüphelerim olduğunu biliyorsun.
Sto provando ancora a dare un senso, yeah
– Hala anlamaya çalışıyorum, evet.
Mi uccide se ripenso che sei
– Eğer öyle olduğunu düşünürsem beni öldürür.
La fine del mondo come i Maya, come i Maya
– Dünyanın sonu Maya gibi, Maya gibi
Fuggiamo da questa topaia, siamo i die hard
– Bu çöplükten kaçalım, ölmekte zorlanan biziz.
Conta solo su di te, mica su di me
– Her şey seninle ilgili, benimle ilgili değil.
Questo amore è un kumite, baby, è un kumite
– Bu aşk bir kumite bebeğim, bu bir kumite
Fine del mondo come Maya, come i Maya
– Maya gibi dünyanın sonu, Maya gibi
L’ultimo tiro che mi sdraia, che mi sdraia
– Bana yalan söyleyen son atış, bana yalan söyleyen
Conta solo su di te, mica su di me
– Her şey seninle ilgili, benimle ilgili değil.
Questo amore è un kumite, baby, è un kumite, eh
– Bu aşk bir kumite, bebeğim, bu bir kumite, eh
La tempesta è passata portando via il mio rispetto
– Fırtına saygımı elimden alarak geçti.
Sei la persona sbagliata al momento perfetto
– Doğru zamanda yanlış insansın.
Lo sai che passano gli anni e tu non sembri la stessa
– Yıllar geçiyor ve aynı görünmüyorsun.
Stretta dentro i tuoi panni, brilli solo di luce riflessa
– Giysilerinizin içinde sıkı, sadece yansıyan ışıkla parlıyorsunuz
Dicevi la mia vita non è niente di che
– Hayatımın başka bir şey olmadığını söylemiştin.
Allora dimmi perché stavi proprio con me, nah
– O zaman neden benimle olduğunu söyle, hayır.
Se l’amore è vile, dove vuoi fuggire?
– Eğer aşk kötüyse, nereye kaçmak istersin?
Sparo ancora a versi, a colpi di fucile
– Ayette tekrar ateş ediyorum, tüfek atışlarıyla
Sono rose in fiamme strette sulle spine
– Ateşte güller dikenler üzerinde sıkı mı
Scrivo con il sangue la parola “fine”
– “Son” kelimesini kanla yazıyorum.
Non dormo già da un po’ in questo stupido motel
– Bu aptal motelde bir süredir uyumamıştım.
Secco come un “no”, sai che ho dubbi come un “forse”
– “Hayır” kadar kuru, “belki” kadar şüphelerim olduğunu biliyorsun.
Sto provando ancora a dare un senso, yeah
– Hala anlamaya çalışıyorum, evet.
Mi uccide se ripenso che sei
– Eğer öyle olduğunu düşünürsem beni öldürür.
La fine del mondo come i Maya, come i Maya
– Dünyanın sonu Maya gibi, Maya gibi
Fuggiamo da questa topaia, siamo i die hard
– Bu çöplükten kaçalım, ölmekte zorlanan biziz.
Conta solo su di te, mica su di me
– Her şey seninle ilgili, benimle ilgili değil.
Questo amore è un kumite, baby, è un kumite
– Bu aşk bir kumite bebeğim, bu bir kumite
Fine del mondo come Maya, come i Maya
– Maya gibi dünyanın sonu, Maya gibi
L’ultimo tiro che mi sdraia, che mi sdraia
– Bana yalan söyleyen son atış, bana yalan söyleyen
Conta solo su di te, mica su di me
– Her şey seninle ilgili, benimle ilgili değil.
Questo amore è un kumite, baby, è un kumite, eh
– Bu aşk bir kumite, bebeğim, bu bir kumite, eh
Kategoriler