It’s times like these
– Böyle zamanlar
Wish I had a time machine, so
– Keşke bir zaman makinem olsaydı.
I could see what you did October 13th
– 13 Ekim’de ne yaptığını görebiliyordum.
At 10:15, were you really asleep?
– 10:15’te gerçekten uyuyor muydun?
Were you lying to me and the family?
– Bana ve aileye yalan mı söylüyordun?
There’s no “us” in us when I’m lacking trust
– Eksik güven olduğumda bize hiç “biz” oluyoruz
You wanna discuss, ugh
– Tartışmak istiyorsan, ugh
You disgust me
– Beni iğrendiriyorsun
Don’t make me cuss you out
– Sana sövdürtme beni
Why’d you let me down?
– Neden beni hayal kırıklığına uğrattın?
Don’t say sorry now
– Üzgün şimdi söyleme
And thanks to you I, I can’t love right
– Ve senin sayende ben, doğru sevemem
I get nice guys and villainize them
– İyi adamlar bulup onları kötülerim.
Read their texts like they’re having sex right now
– Şu anda seks yapıyorlarmış gibi mesajlarını oku
Scared I’ll find out that it’s true
– Bunun doğru olduğunu öğreneceğimden korkuyorum.
And if I do, then I blame you for
– Ve eğer yaparsam, bunun için seni suçluyorum.
Every worst that I assume
– Tahmin ettiğim her kötü şey
When I’m forty-five, someone calls me their wife
– Kırk beş yaşımdayken biri bana karısı der.
And he fucks our lives in one selfish night
– Ve bencil bir gecede hayatımızı sikiyor
Don’t think I’ll find forgiveness as fast as mom did
– Annemin yaptığı kadar çabuk affedileceğimi sanma.
And, God, I love you, but you’re such a dipshit
– Ve Tanrım, seni seviyorum ama sen tam bir pisliksin.
Please fucking fix this
– Lütfen lanet olası düzeltme bu
‘Cause you were all I looked up to
– Çünkü tek değer verdiğim sendin.
Now I can’t even look at you
– Şimdi sana bakamıyorum bile.
I mean, as they say in Chicago
– Chicago’da dedikleri gibi.
He had it comin’
– Bir sandalye Çek
Kategoriler