Oh-oh, oh-oh, oh-oh (Oh-oh, la-la)– Oh-oh, oh-oh, oh-oh (Oh-oh, la-la)Da-ah, ah-ah, ah-ah-ah– Da-ah, ah-ah, ah-ah-ahUh-huh, uh-huh, uh-huh, uh-huh– Uh-huh, uh-huh, uh-huh, uh-huhYeah– Evet Think I only want one number in my phone– Sanırım telefonumda sadece bir numara istiyorum.I might change your contact to “don’t leave me alone”– İletişiminizi “beni yalnız bırakma” olarak değiştirebilirim.You said you […]
Etiket: Sabrina Carpenter
We were never in the park– Hiç parkta olmadık.Talkin’ on a seesaw teetering– Bir tahterevalli üzerinde konuşuyorWith our feelings in the dark– Karanlıkta duygularımızlaIgnoring tornado warnings– Kasırga uyarılarını göz ardı etmeHe didn’t hold me in his arms– Beni kollarında tutmadı.We didn’t stumble over the pages of our relationship arc– İlişki yayımızın sayfalarına rastlamadık.Ignoring tornado warnings– […]
We been talkin’ for hours– Saatlerdir konuşuyorduk.‘Bout how we shouldn’t talk for hours on end– Saatlerce nasıl konuşmamamız gerektiğine dairKissin’ after a conversation– Bir konuşmadan sonra öpüşmekAbout how we’d probably be better off as friends– Arkadaş olarak nasıl daha iyi olacağımız hakkında Same time here next weekend– Gelecek hafta sonu burada aynı saatte.Say we won’t […]
Told me, told me– Söyledi, söyledi I’m your only– Ben senin tek kişinimIt’s all unfolding, babe– Tüm gelişmekte, bebek.Slowly, slowly– Yavaş yavaş, yavaş yavaşLies you sold me– Bana sattığın yalanlarAll saw the light of day (Day)– Herkes gün ışığını gördü. You’ve been wastin’ time– Zaman harcıyorsun oldun’ On the other side– Diğer taraftaIf you’re satisfied, […]
You’re good at the falling, not the staying there– Düşmekte iyisin, orada kalmakta değil.You’re good at the giving too much, then getting scared– Çok fazla vermede iyisin, sonra korkmaya başlıyorsun.You’re good at impersonating someone who cares– Umursayan birini taklit etmede iyisin.And you had me for a minute there– Ve beni bir dakikalığına orada tuttun. But […]
He’s good for my heart, but he’s bad for business– O benim kalbim için iyi, ama iş için kötüTears me apart when he grants my wishes– Dileklerimi yerine getirdiğinde beni paramparça ediyor.All of my friends think I’ve gone crazy– Bütün arkadaşlarım delirdiğimi düşünüyor.But they don’t know me like my ba—, ba—, ba—, ba—– Ama beni […]
Ah, ah-ah– Ah, ah-ahAh-ah, ah-ah– Ah-ah, ah-ahAh, ah-ah– Ah, ah-ahAh, ah, ah– Ah, ah, ah Made it clear when you told me (Ah-ah)– Bana söylediğinde açıkça belirttin (Ah-ah)Don’t know why, but you gotta be lonely (Ah-ah-ah)– Nedenini bilmiyorum ama yalnız olmalısın (Ah-ah-ah)Say it’s hard, but you make it look easy (Ah-ah)– Zor olduğunu söyle, ama […]
It’s times like these– Böyle zamanlarWish I had a time machine, so– Keşke bir zaman makinem olsaydı.I could see what you did October 13th– 13 Ekim’de ne yaptığını görebiliyordum.At 10:15, were you really asleep?– 10:15’te gerçekten uyuyor muydun?Were you lying to me and the family?– Bana ve aileye yalan mı söylüyordun? There’s no “us” in […]
I said I wanted thin mints– Darphane istediğimi söyledim.And you said you knew a guy– Ve bir adam tanıdığını söylemiştin.You showed up with a boombox– Bir boombox ile geldinAnd stars in your eyes– Ve gözlerindeki yıldızlarWho knew cuddling on trampolines– Trambolinlere sarılmayı kim bilebilirdiCould be so reckless?– Bu kadar pervasız olabilir mi?We bonded over Black […]
One year, ten thousand bad moments– Bir yıl, on bin kötü anBut it was dressed up in heated emotion– Ama hararetli duygularla giyinmişti.And I tried to look for the best in the worst– Ve en kötüsünde en iyisini aramaya çalıştımBut like, fuck me, that caused a commotion– Ama siktir et beni, bu bir kargaşaya neden […]
Sun’s up too soon like daylight savings– Güneş çok yakında gün ışığı tasarruf gibi oldu Mixed emotions are congregating– Karışık duygular toplanıyorPicturing us in all these places– Bizi tüm bu yerlerde hayal etmekAhead of myself’s an understatement– Önümde bir understatement varSky looks so purple, I can taste it– Gökyüzü o kadar mor görünüyor ki tadını […]
It’ll be a Wednesday– Bir olacak ÇarşambaAnd I’ll be going in this coffee shop– Ve bu kahve dükkanı için gidiyorumHear the barista call an oat milk latte and your name– Baristanın yulaflı sütlü latte dediğini ve adını duy.And I look up from my phone– Ve telefonumdan bakıyorumAnd think there’s no chance it’s you, but it […]