Heavenly, that was me
– Tanrım, o bendim.
A vision at seventeen
– On yedide bir vizyon
Loves to read, loves to dream
– Okumayı sever, hayal kurmayı sever
The college of Magdalene
– Magdalene koleji
You saw a light starting to shine
– Bir ışığın parlamaya başladığını gördün.
Wanted it only for your eyes
– Sadece gözlerin için istedim.
Older and wise, God on your side
– Yaşlı ve bilge, Tanrı senin yanında
(I paid for your life, I paid for your life)
– (Hayatını ödedim, hayatını ödedim)
I was innocent when you said I was evil
– Kötü olduğumu söylediğinde masumdum.
I took your stones and I built a cathedral
– Taşlarını aldım ve bir katedral inşa ettim.
Found my peace when I lost my religion
– Dinimi kaybettiğimde huzurumu buldum.
All these years I wished I was different
– Bunca yıl farklı olmayı diledim.
But, oh, now I know
– Ama, oh, şimdi biliyorum
I’m holy ’til you let me go
– Beni bırakana kadar kutsalım.
Tried to pray the pain away
– Acıyı dindirmek için dua etmeye çalıştım.
Just like you taught me (But something had changed)
– Tıpkı bana öğrettiğin gibi (Ama bir şeyler değişmişti)
Came to shelter from the blame
– Suçtan sığınmak için geldim.
But I left taking all the shame
– Ama bütün utancı alarak ayrıldım.
Oh, you saw a light starting to shine
– Oh, parlamaya başlayan bir ışık gördün
Wanted it only for your eyes
– Sadece gözlerin için istedim.
Older and wise, God on your side
– Yaşlı ve bilge, Tanrı senin yanında
(I was the martyr who paid for your life)
– (Ben senin hayatını ödeyen şehidim)
I was innocent when you said I was evil
– Kötü olduğumu söylediğinde masumdum.
I took your stones and I built a cathedral
– Taşlarını aldım ve bir katedral inşa ettim.
Found my peace when I lost my religion
– Dinimi kaybettiğimde huzurumu buldum.
All these years I wished I was different
– Bunca yıl farklı olmayı diledim.
But, oh, no, now I know
– Ama, oh, hayır, şimdi biliyorum
I’m holy till you let me go
– Sen beni bırakana kadar kutsalım.
I’m holy till you let me go
– Sen beni bırakana kadar kutsalım.
I’m holy till you let me go
– Sen beni bırakana kadar kutsalım.
I’m holy till you let me go
– Sen beni bırakana kadar kutsalım.
I’m holy till you let me go
– Sen beni bırakana kadar kutsalım.
They told you that?
– Bunu sana söylediler mi?
That’s the conclusion that came to me
– Bana gelen sonuç buydu.
Was not that it happened in the first place
– İlk başta öyle olmadı mı
But that there was no one looking after you
– Ama sana bakan kimse olmadığını
Kategoriler