I’m in the business of losin’ your interest
– İlgini kaybetme işindeyim.
And I turn a profit each time that we speak
– Ve her konuştuğumuzda kar elde ediyorum
Don’t you know there’s a coffin buried under the garden
– Bahçenin altında gömülü bir tabut olduğunu bilmiyor musun?
It was there when we got here, will be there when we leave
– Buraya geldiğimizde oradaydı, gittiğimizde de orada olacak.
And my house was designed to kinda look like its cryin’
– Ve evim sanki ağlıyormuş gibi görünecek şekilde tasarlandı
The eyes are the windows, the garage is the mouth
– Gözler pencerelerdir, garaj ağızdır
So when they mention the sad kid
– Üzgün çocuktan bahsederken
In a sad house on Balch street
– Balch Sokağı’ndaki hüzünlü bir evde
You won’t have to guess who they speakin’ about
– Kimin hakkında konuştuklarını tahmin etmek zorunda kalmayacaksın.
Come over
– Buraya gel
Come over
– Buraya gel
I’m in the process of clearin’ out cobwebs
– Örümcek ağlarını temizleme sürecindeyim.
I was takin’ the wrong meds, feels good to be sad
– Yanlış ilaçları alıyordum, üzgün olmak iyi hissettiriyor
And my house is just barely big enough for my family
– Ve evim ailem için yeterince büyük değil
But it feels like a fortress when the weather gets bad
– Ama hava kötüleştiğinde bir kale gibi hissediyor
And my mouth was designed for my foot to fit in it
– Ve ağzım ayağımın içine sığması için tasarlandı
Oh, the words, they went missin’ when the stock market crashed
– Oh, sözler, borsa çöktüğünde kayboldular
And the Dow Jones keeps fallin’, but I promise you, darlin’
– Ve Dow Jones düşmeye devam ediyor, ama sana söz veriyorum sevgilim
With the view in the morning, you won’t ever go back
– Sabah manzarasıyla, asla geri dönmeyeceksin
Come over
– Buraya gel
Come over
– Buraya gel
Come over
– Buraya gel
Come over
– Buraya gel
I know that it ain’t much, I know that it ain’t cool
– Çok fazla olmadığını biliyorum, havalı olmadığını biliyorum
Oh, you don’t have to tell the other kids at school
– Okuldaki diğer çocuklara söylemek zorunda değilsin.
My dad’ll strike it rich, we’ll be the big house on the block
– Babam zengin olacak, bloktaki büyük ev biz olacağız.
Someday I’m gonna be somebody people want
– Bir gün insanların istediği biri olacağım
But I’m in the business of losin’ your interest
– Ama senin ilgini kaybetme işindeyim.
And I turn a profit each time that we speak
– Ve her konuştuğumuzda kar elde ediyorum
Don’t you know there’s a coffin buried under the garden
– Bahçenin altında gömülü bir tabut olduğunu bilmiyor musun?
It was there when we got here, will be there when we leave
– Buraya geldiğimizde oradaydı, gittiğimizde de orada olacak.
Kategoriler