Okay
– Tamam
How have things been? Well, love
– İşler nasıldı? Şey, aşkım
Now that you mention it
– Şimdi sen bahsettin.
My folks still talk but they speak in these
– Ailem hala konuşuyor ama bunlarda konuşuyorlar.
Two-word sentences
– İki kelimelik cümleler
I’m sayin’ too much but you know how it gets out here
– Çok fazla söylüyorum ama buradan nasıl çıktığını biliyorsun
No winter coat could keep out all the cold of your atmosphere
– Hiçbir kışlık ceket atmosferinizin tüm soğukluğunu dışarıda tutamaz
We once sang
– Bir zamanlar şarkı söylerdik
Retrograde, we’d shake the frame of your car
– Geriye dönersek, arabanızın çerçevesini sallardık.
Now I know your name
– Şimdi adını biliyorum
But not who you are
– Ama kim olduğun değil
It’s all okay
– Her şey yolunda
There ain’t a drop of bad blood, it’s all my love
– Bir damla kötü kan yok, hepsi benim aşkım
You got all my love while I’m still out here
– Ben hala dışarıdayken tüm aşkımı aldın
With the pills and the dogs, if you need me, dear
– Haplar ve köpeklerle, bana ihtiyacın olursa, canım
I’m the same as I was, it’s all okay
– Eskisi gibiyim, her şey yolunda
There ain’t a drop of bad blood, it’s all my love
– Bir damla kötü kan yok, hepsi benim aşkım
You got all my love
– Tüm aşkımı aldın
You got all my love
– Tüm aşkımı aldın
Write me a list of how it is, of how it was, of how it has to be
– Bana nasıl olduğuna, nasıl olduğuna, nasıl olması gerektiğine dair bir liste yaz.
You burrowed in under my skin, what I’d give to have you out for me
– Derimin altına girdin, benim için dışarı çıkman için ne verirdim
I still recall how the leather in your car feels
– Arabandaki derinin nasıl hissettiğini hala hatırlıyorum.
And at the end of it all I just hope that your scars heal
– Ve tüm bunların sonunda umarım yara izlerin iyileşir
We once sang
– Bir zamanlar şarkı söylerdik
Retrograde, we’d shake the frame of your car
– Geriye dönersek, arabanızın çerçevesini sallardık.
Now I know your name
– Şimdi adını biliyorum
But not who you are
– Ama kim olduğun değil
It’s all okay
– Her şey yolunda
There ain’t a drop of bad blood, it’s all my love
– Bir damla kötü kan yok, hepsi benim aşkım
You got all my love, I’m still out here
– Tüm aşkımı aldın, hala buradayım
With the pills and the dogs, if you need me, dear
– Haplar ve köpeklerle, bana ihtiyacın olursa, canım
I’m the same as I was, it’s all okay
– Eskisi gibiyim, her şey yolunda
There ain’t a drop of bad blood, it’s all my love
– Bir damla kötü kan yok, hepsi benim aşkım
You got all my love
– Tüm aşkımı aldın
You got all my love
– Tüm aşkımı aldın
Well, I leaned in for a kiss
– Bir öpücük için eğildim.
Thirty feet from where your parents slept
– Ailen uyuduğu yerden otuz metre uzakta
And I looked so confident, babe, I swear, I was scared to death
– Ve o kadar emin görünüyordum ki bebeğim yemin ederim korkudan ölüyordum
My hands gripped the wheel
– Ellerim tekerleği kavradı
I smiled stupid the whole way home
– Eve kadar aptalca gülümsedim.
And those five words in my head
– Ve kafamdaki o beş kelime
You said, “I’ll never you let go”
– “Seni asla bırakmayacağım” dedin.
Oh, I sang
– Oh, şarkı söyledim
Retrograde, we’d shake the frame of your car
– Geriye dönersek, arabanızın çerçevesini sallardık.
Now I know your name
– Şimdi adını biliyorum
But not who you are
– Ama kim olduğun değil
It’s all okay
– Her şey yolunda
There ain’t a drop of bad blood, it’s all my love
– Bir damla kötü kan yok, hepsi benim aşkım
You got all my love and it’s still out here
– Tüm aşkım sende ve hala dışarıda
With the pills and the dogs, wind chill this year
– Haplar ve köpeklerle, bu yıl rüzgar soğuk
Stole the word from my tongue, it’s all okay
– Kelimeyi dilimden çaldım, her şey yolunda
There ain’t a drop of bad blood, it’s all my love
– Bir damla kötü kan yok, hepsi benim aşkım
You got all my love
– Tüm aşkımı aldın
You got all my love
– Tüm aşkımı aldın
You got all my love
– Tüm aşkımı aldın
You got all my love
– Tüm aşkımı aldın
You got all my love
– Tüm aşkımı aldın
Kategoriler