And stop
– Ve dur
‘Cause why’d you have to kill my cat?
– Çünkü neden kedimi öldürmek zorunda kaldın?
Why’d I have to take you back?
– Neden seni geri almak zorunda kaldım?
And time and time, I play the empath
– Ve zaman ve zaman, empati oynuyorum
I don’t know why
– Neden bilmiyorum
There’s some lights on in an empty pub
– Boş bir barda ışıklar yanıyor.
A toilet with the seat left up
– Sol koltuk ile bir tuvalet
Is closure like a deer in headlights
– Kapatma farlarda bir geyik gibi mi
One day, I know that you will be there
– Bir gün, orada olacağını biliyorum
One day, I’ll focus on the future
– Bir gün, geleceğe odaklanacağım
Maybe one day, oh, baby, isn’t life so fucking inconsistent?
– Belki bir gün, oh, bebeğim, hayat bu kadar tutarsız değil mi?
One day, I know that you will be there
– Bir gün, orada olacağını biliyorum
One day, I’ll focus on the future
– Bir gün, geleceğe odaklanacağım
Maybe one day, oh, baby, isn’t life so fucking inconsistent?
– Belki bir gün, oh, bebeğim, hayat bu kadar tutarsız değil mi?
So let’s talk about what I want to do
– Şimdi ne yapmak istediğim hakkında konuşalım
‘Cause all I want to do is turn back time
– Çünkü tek istediğim zamanı geri çevirmek.
At least a couple Tuesdays
– En az birkaç Salı
To before I found one life turn two
– Bir hayat bulmadan önce ikiye dön
I said it last time
– Geçen sefer söyledim
But I’m not afraid of empty rooms
– Ama boş odalardan korkmuyorum
I’m not afraid of new perfume
– Yeni parfümlerden korkmuyorum
And, in fact, my dear, I’m fucking terrified
– Ve aslında, canım, çok korkuyorum
One day, I know that you will be there
– Bir gün, orada olacağını biliyorum
One day, I’ll focus on the future
– Bir gün, geleceğe odaklanacağım
Maybe one day, oh, baby, isn’t life so fucking inconsistent?
– Belki bir gün, oh, bebeğim, hayat bu kadar tutarsız değil mi?
One day, I know that you will be there
– Bir gün, orada olacağını biliyorum
One day, I’ll focus on the future
– Bir gün, geleceğe odaklanacağım
Maybe one day, oh, baby, isn’t life so fucking inconsistent?
– Belki bir gün, oh, bebeğim, hayat bu kadar tutarsız değil mi?
Woo
– Kur yapmak
‘Cause I know that
– Çünkü bunu biliyorum
One day, I know that you will be there
– Bir gün, orada olacağını biliyorum
One day, I’ll focus on the future
– Bir gün, geleceğe odaklanacağım
Maybe one day, oh, baby, isn’t life so fucking inconsistent?
– Belki bir gün, oh, bebeğim, hayat bu kadar tutarsız değil mi?
One day, I know that you will be there
– Bir gün, orada olacağını biliyorum
One day, I’ll focus on the future
– Bir gün, geleceğe odaklanacağım
Maybe one day, oh, baby, isn’t life so fucking inconsistent?
– Belki bir gün, oh, bebeğim, hayat bu kadar tutarsız değil mi?
Kategoriler