If I had to break it down
– Eğer yıkmak zorunda kalsaydım
I’d say it’s the way you love to dance
– Dans etmeyi böyle sevdiğini söyleyebilirim.
Movin’ the furniture when my back is turned
– Arkamı döndüğümde mobilyaları hareket ettiriyorum.
The flick of the lights and the world falls away
– Işıkların titremesi ve dünya düşüyor
And your office job and your silver hair
– Ve ofis işin ve gümüş saçların
But our shapes in the dark are the reason I’ve stayed
– Ama karanlıktaki şekillerimiz kalmamın sebebi.
For all these years
– Bunca yıldır
I thought I was a genius, but now I’m twenty-two
– Bir dahi olduğumu sanıyordum ama şimdi yirmi iki yaşındayım.
And it’s startin’ to feel like all I know how to do is
– Ve nasıl yapacağımı bildiğim tek şey gibi hissetmeye başlıyor
Put on a suit and take it away
– Bir takım elbise giy ve onu al
With my fistful of tunes that it’s painful to play
– Bir avuç ezgimle oynamak acı verici
Fingernail worlds like favourite seashells
– Favori deniz kabukları gibi tırnak dünyaları
They fill up my nights and then they float away
– Gecelerimi dolduruyorlar ve sonra süzülüp gidiyorlar
I’ve got hundreds of gowns, I’ve got paintings in frames
– Yüzlerce önlüğüm var, çerçeveli Resimlerim var.
And a throat that fills with panic every festival day
– Ve her festival günü panikle dolup taşan bir Boğaz
Dutifully fallin’ apart for the Princess of Norway
– Norveç prensesi için itaatkar bir şekilde dağılıyor
But you with your doll’s lashes, your infinite T-shirts
– Ama sen bebeğinin kirpikleriyle, sonsuz Tişörtlerinle
I should’ve known when your favourite record was the same as my father’s
– En sevdiğin plağın ne zaman babamınkiyle aynı olduğunu bilmeliydim.
You’d take me down
– Beni alaşağı ederdin.
I guess I’ll always be this way
– Ben daima bu şekilde sanırım
Swallowed up by the words and halfway to space
– Kelimeler tarafından yutuldu ve uzayın yarısına kadar
But there by the fire, you offered your hand
– Ama orada ateşin yanında elini uzattın.
And as I took it, I loved you, the boy with the plan
– Ve onu alırken, seni sevdim, planı olan çocuğu
You felled me clean as a pine
– Beni çam gibi temizledin.
The man with the axe and the look in his eyes
– Baltası olan Adam ve gözlerindeki bakış
We’ve been through so many hard times
– Çok zor zamanlar yaşadık
I’m writin’ a love song for you, baby
– Senin için bir aşk şarkısı yazıyorum bebeğim.
Kategoriler