Everyone knows that you’re too good for me, don’t they?
– Herkes senin benim için fazla iyi olduğunu biliyor, değil mi?
I’m a cheater, I lie and I’m shy but you like to say hello to total strangers
– Ben bir dolandırıcıyım, yalan söylüyorum ve utangaçım ama yabancılara Merhaba demeyi seviyorsun.
Shivering pines and walls of colour, I can’t believe I used to stay inside
– Titreyen çamlar ve renkli duvarlar, eskiden içeride kaldığıma inanamıyorum.
But every perfect summer’s gotta say goodnight
– Ama her mükemmel yaz iyi geceler demek zorunda
Now I watch you run through the amber light
– Şimdi seni kehribar ışığında koşarken izliyorum.
I used to love the party now I’m not alright
– Eskiden partiyi severdim şimdi iyi değilim
Drinking in the dark, take me home tonight
– Karanlıkta içiyorum, bu gece beni eve götür.
Baby you’re a big star
– Bebeğim sen büyük bir yıldızsın
You’re a big star
– Sen büyük bir yıldızsın
Wanna take your picture
– Fotoğrafını çekmek ister misin
I toss up if it’s worth it, now, every time I get on a plane
– Her uçağa bindiğimde buna değip değmeyeceğini fırlatıyorum.
I’ve got so much to tell you and not enough time to do it in
– Sana anlatacak çok şeyim var ve bunu yapmak için yeterli zamanım yok.
But every perfect summer’s gotta take its flight
– Ama her mükemmel yazın uçması gerekir.
I’ll still watch you run through the winter light
– Seni hala kış ışığında koşarken izleyeceğim.
I used to love the party now I’m not alright
– Eskiden partiyi severdim şimdi iyi değilim
Hope the honey bees make it home tonight
– Umarım bal arıları bu gece eve dönerler.
Baby you’re a big star
– Bebeğim sen büyük bir yıldızsın
You’re a big star
– Sen büyük bir yıldızsın
Wanna take your picture
– Fotoğrafını çekmek ister misin
‘Til I die
– ‘Til I die
‘Til I die
– ‘Til I die
‘Til I die
– ‘Til I die
Kategoriler