Grenadine quarantine, I like you a lot
– Grenadine karantinası, senden çok hoşlanıyorum.
It’s LA, “Hey” on Zoom, Target parking lot
– Los Angeles, Zoom’da “Hey”, Hedef otoparkta.
And if this is the end, I want a boyfriend
– Ve eğer bu sonsa, bir erkek arkadaş istiyorum
Someone to eat ice cream with and watch television
– Dondurma yiyip televizyon izleyecek biri
Or walk home from the mall with
– Ya da alışveriş merkezinden eve yürüyerek
‘Cause what I really meant is when I’m being honest
– Çünkü gerçekten demek istediğim dürüst olduğumda
I’m tired of this shit
– Bu boktan bıktım
‘Cause my body is my temple, my heart is one, too
– Çünkü vücudum benim tapınağım, kalbim de bir
The only thing that still fits me is this black bathing suit
– Bana hala uyan tek şey bu siyah mayo
You don’t know me any better than they do, baby
– Beni onlardan daha iyi tanımıyorsun bebeğim.
My time is run over, so the only time you’ll ever see me
– Zamanım doldu, bu yüzden beni görebileceğin tek zaman
Is in your dreams, in my black bathing suit
– Rüyalarında, siyah mayomda
Lookin’ at me lookin’ over at you real cute ’cause
– Bana bakarken sana bakarken çok tatlısın çünkü
He said I was bad, let me show you how bad girls do
– Kötü olduğumu söyledi, sana kızların ne kadar kötü olduğunu göstereyim.
‘Cause no one does it better
– ‘Kimse neden daha iyi yapıyor
He said I was bad, let me show you how bad girls do
– Kötü olduğumu söyledi, sana kızların ne kadar kötü olduğunu göstereyim.
‘Cause no one does it better
– ‘Kimse neden daha iyi yapıyor
Swisher Sweet, magazines, promise you it’s not
– Swisher Sweet, dergiler, söz veriyorum değil
‘Cause of you that I’m mean, it’s my afterthoughts
– Senin yüzünden kötü olduğumu, sonradan düşündüklerim
And what I never said, why there’s a price on my head
– Ve hiç söylemediğim şey, neden kafamda bir bedel var
It’s nothing to do with them, it’s my karmic lineage
– Onlarla bir ilgisi yok, bu benim karmik soyum
So I’m not friends with my mother, but I still love my dad
– Yani annemle arkadaş değilim ama babamı hala seviyorum.
Untraditional lover, can you handle that?
– Alışılmışın dışında bir sevgili, bunu halledebilir misin?
I guess I’m complicated, my life’s sorta, too
– Sanırım ben karmaşığım, hayatım da öyle
I wish you could see to my soul through this black bathing suit
– Keşke bu siyah mayoyla ruhumu görebilseydin.
You don’t know me any better than they do, baby
– Beni onlardan daha iyi tanımıyorsun bebeğim.
‘Cause I sing like an angel, my heart’s like one, too
– Çünkü ben bir melek gibi şarkı söylüyorum, kalbim de bir melek gibi
The only thing that fits is this black bathing suit
– Uyan tek şey bu siyah mayo
Lookin’ at me lookin’ over at you real cute ’cause
– Bana bakarken sana bakarken çok tatlısın çünkü
He said I was bad, let me show you how bad girls do
– Kötü olduğumu söyledi, sana kızların ne kadar kötü olduğunu göstereyim.
‘Cause no one does it better
– ‘Kimse neden daha iyi yapıyor
He said I was bad, let me show you how bad girls do
– Kötü olduğumu söyledi, sana kızların ne kadar kötü olduğunu göstereyim.
‘Cause no one does it better
– ‘Kimse neden daha iyi yapıyor
They said I was bad and I’ll show them what bad girls do
– Kötü olduğumu söylediler ve onlara kötü kızların ne yaptığını göstereceğim.
My black bathing suit
– Siyah mayo benim
(Oh, let ’em talk about me)
– (Bırak benim hakkımda konuşsunlar)
They’re just yesterday’s news
– Bunlar sadece dünün haberleri.
(They’re fucking broke and we’re laughin’ about them)
– (Beş parasızlar ve biz onlara gülüyoruz)
Mail me when you get the blues
– Mavileri aldığında bana mail at
(We’ll have the last laugh about it)
– (Bu konuda son kahkahayı atacağız)
By the way, thanks for the shoes
– Bu arada, ayakkabılar için teşekkürler.
Your interest really made stacks
– İlginiz gerçekten yığınlar yaptı
Your interest really made stacks
– İlginiz gerçekten yığınlar yaptı
Your interest really made stacks out of it
– İlginiz gerçekten bunun dışında yığınlar yaptı
Your interest really made stacks out of it for me (So, thanks for that)
– İlginiz gerçekten benim için yığınlar yaptı (Bunun için teşekkürler)
Your interest really made stacks out of it for me (So, thanks for that)
– İlginiz gerçekten benim için yığınlar yaptı (Bunun için teşekkürler)
Your interest really made stacks out of it for me
– İlginiz gerçekten beni için yığınlar yaptı
So thanks for that
– Bunun için teşekkürler
Kategoriler