Let’s keep it simple, babe
– Basit tutalım bebeğim.
Don’t make it complicated
– Karmaşık hale getirme.
Don’t tell me to be glad when I’m sad
– Üzgün olduğumda sevinmemi söyleme.
I really hate that
– Gerçekten nefret ediyorum
I try not to be bad
– Kötü olmaya çalışmıyorum
He’s interested, he’s holding me back
– İlgileniyor, beni engelliyor.
If I could be more like you, I would
– Senin gibi olabilseydim, yapardım.
But I can’t and I’m glad about that
– Ama yapamam ve buna sevindim.
What if someone had asked Picasso not to be sad?
– Ya birisi Picasso’dan üzülmemesini isteseydi?
Never known who he was or the man he’d become
– Kim olduğunu hiç bilmediği ya da adam olurdu
There would be no blue period
– Mavi dönem olmazdı.
Let me run with the wolves, let me do what I do
– Ben ne Kurtlar ile, beni bırak, bana bırak
Let me show you how sadness can turn into happiness
– Sana üzüntünün nasıl mutluluğa dönüşebileceğini göstereyim.
I can turn blue into something
– Maviyi bir şeye dönüştürebilirim.
Beautiful, beautiful
– Güzel, güzel
Beautiful like you
– Güzel gibi
Beautiful, beautiful
– Güzel, güzel
Beautiful like you
– Güzel gibi
Let’s keep it simple, babe
– Basit tutalım bebeğim.
We can’t afford to change it
– Bunu değiştirmeye gücümüz yetmez
Don’t turn me into something I’m not
– Beni olmadığım bir şeye çevirme.
There’s no way to sustain it
– Bunu sürdürmenin bir yolu yok.
I try not to hold back
– Kendimi tutmamaya çalışıyorum.
It seems, either way, it makes you mad
– Öyle görünüyor ki, her halükarda, seni delirtiyor.
So I’ll be who I’ll be, if you think that that’s cool
– Bu yüzden olacağım kişi olacağım, eğer sorun olmayacağını düşünüyorsan
Then I’ll take you back
– O zaman seni geri götürürüm.
What if someone had asked Picasso not to be sad?
– Ya birisi Picasso’dan üzülmemesini isteseydi?
Never known who he was or the man he’d become
– Kim olduğunu hiç bilmediği ya da adam olurdu
There would be no blue period
– Mavi dönem olmazdı.
Let me run with the wolves, let me do what I do
– Ben ne Kurtlar ile, beni bırak, bana bırak
Let me show you how sadness can turn into happiness
– Sana üzüntünün nasıl mutluluğa dönüşebileceğini göstereyim.
I can turn blue into something
– Maviyi bir şeye dönüştürebilirim.
Beautiful, beautiful
– Güzel, güzel
Beautiful like you
– Güzel gibi
Beautiful, beautiful
– Güzel, güzel
Beautiful like you
– Güzel gibi
Beautiful, beautiful
– Güzel, güzel
Beautiful like you
– Güzel gibi
Beautiful, beautiful
– Güzel, güzel
Beautiful like you
– Güzel gibi
Kategoriler