Kategoriler
F Şarkı Sözleri Çevirileri

Florence + the Machine – Morning Elvis İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

When they dressed me and they put me on a plane to Memphis, well
– Beni giydirip Memphis’e giden bir uçağa bindirdiklerinde…
I never got to see Elvis
– Elvis’i hiç göremedim.
I just sweated it out in a hotel room
– Sadece bir otel odasında zar zor ikna ettim
But I think the king would have understood
– Ama sanırım kral bunu anlayacaktı.
Why I never made it to Graceland
– Neden Graceland’a hiç ulaşamadım
The bathroom towels were cool against my head
– Banyo havluları kafama yaslanmıştı.
I pressed my forehead to the floor and prayed for a trapdoor
– Alnımı yere bastırdım ve bir tuzak kapısı için dua ettim.
I’ve been here many times before
– Buraya daha önce birçok kez gelmiştim.
But I’ve never made it to Graceland
– Ama Graceland’a hiç ulaşamadım.

And if I make it to the mornin’
– Ve eğer sabaha yetişirsem
I should’ve come with a warnin’
– Bir uyarıyla gelmeliydim.
And if I make it to the stage
– Ve eğer sahneye çıkarsam
I’ll show you what it means
– Sana ne anlama geldiğini göstereceğim.
To be sad
– Üzülmek için

Well, pick me up in New Orleans
– Beni New Orleans’tan al.
Pinned in a bathroom stall
– Bir banyo kabininde sıkıştı
Pick me up above my body
– Beni vücudumun üstünden kaldır.
Press my corpse against the wall
– Cesedimi duvara bastırın.
I told the band to leave without me
– Gruba bensiz gitmesini söyledim.
I’ll get the next flight
– Bir sonraki uçağa bineceğim.
And I’ll see you all with Elvis
– Elvis’le görüşürüz.
If I don’t survive the night
– Eğer geceyi atlatamazsam

If I make it to the mornin’
– Eğer sabaha yetişirsem
I should’ve come with a warnin’
– Bir uyarıyla gelmeliydim.
And if I make it to the stage
– Ve eğer sahneye çıkarsam
I’ll show you what it means
– Sana ne anlama geldiğini göstereceğim.
To be sad
– Üzülmek için

And if they’d ever tore us where I quit
– Ve eğer bıraktığım yerde bizi parçalasalardı
It’s all the boys now, this is it
– Artık hepsi çocuklar, hepsi bu
But the calm, it always comes
– Ama sakin, her zaman gelir
In the songs like children
– Çocuklar gibi şarkılarda
Begging to be born
– Doğmak için yalvarıyor
But, oh, I guess I got my wish
– Ama sanırım dileğim gerçekleşti.
Anything, anything, anything but this
– Hiçbir şey, hiçbir şey, hiçbir şey ama bu

If I make it to the mornin’
– Eğer sabaha yetişirsem
I should’ve come with a warnin’
– Bir uyarıyla gelmeliydim.
But if I make it to the stage
– Ama sahneye çıkabilirsem
I’ll show you what it means
– Sana ne anlama geldiğini göstereceğim.
To be sad
– Üzülmek için
Oh, you know I’m still afraid
– Hala korktuğumu biliyorsun.
I’m still crazy and I’m still scared
– Hala deliyim ve hala korkuyorum.
But if I make it to the stage
– Ama sahneye çıkabilirsem
I’ll show you what it means
– Sana ne anlama geldiğini göstereceğim.
To be spared
– Bağışlanmak için

To be spared
– Bağışlanmak için
To be spared
– Bağışlanmak için
To be spared
– Bağışlanmak için
To be spared
– Bağışlanmak için