Never really been alive before– Daha önce hiç canlı olarak I always lived in my head– Hep kafamın içinde yaşadım.And sometimes it was easier– Ve bazen daha kolaydıHungover and half-dead– Akşamdan kalma ve yarı ölü I’m back in town, why don’t we go out?– Kasabaya döndüm, neden dışarı çıkmıyoruz?Let the rats spin around our feet– […]
Etiket: Florence + The Machine
When they dressed me and they put me on a plane to Memphis, well– Beni giydirip Memphis’e giden bir uçağa bindirdiklerinde…I never got to see Elvis– Elvis’i hiç göremedim.I just sweated it out in a hotel room– Sadece bir otel odasında zar zor ikna ettim But I think the king would have understood– Ama sanırım […]
You said this could have been the best thing– Bunun en iyi şey olabileceğini söylemiştin.That ever happened to you– Bu sana hiç oldu muSo you decided not to do it– Bu yüzden yapmamaya karar verdim Now you come back every summer– Şimdi her yaz geri geliyorsun.Like a carnivorous flower– Etobur bir çiçek gibiAnd I stare […]
I couldn’t help it, yes, I let it get in– Elimde değildi, evet, içeri girmesine izin verdim.The helpless optimism of spring– Baharın çaresiz iyimserliğiWorn out and tired and my heart never tired– Yorgunum ve yorgunum ve kalbim hiç yorulmadıAnd the world bent double from weeping– Ve dünya ağlamaktan ikiye katlandıAnd yet, the birds begin to […]
I used to see the future and now I see nothin’– Geleceği görmek için kullanılan ve şimdi bir şey görüyorum They cut out my eyes and sent me home packin’– Gözlerimi kesip beni eve paketlemeye gönderdiler.To pace around the kitchen for scraps of inspiration– İlham artıkları için mutfağın etrafında dolaşmakCryin’ like Cassandra, I– Cassandra gibi […]
And I am freaking out in the middle of the street– Ve sokağın ortasında çıldırıyorumWith the complete conviction of someone who’s never had anything actually really bad happen to them– Başına gerçekten kötü bir şey gelmemiş birinin tamamen mahkumiyetiyleBut I am committed now to the feeling– Ama şimdi bu duyguya bağlıyım. I don’t know how […]
Well, did you miss me?– Beni özledin mi?Walk on water just to kiss me?– Sadece beni öpmek için suda yürümek mi?Oh, come and get me– Oh, gel ve Beni Al Drag me out, destroy me– Beni dışarı çıkar, yok etI’ve been expecting you, I’m ready– Seni bekliyordum, hazırım.Deliver me that bad news, baby– Kötü haber, […]
What a thing to admit– Ne itiraf etmeliyimThat when someone looks at me with real love– Biri bana gerçek aşkla baktığındaI don’t like it very much– Pek hoşuma gitmedi Kinda makes me feel like I’m bein’ crushed– Sanki eziliyormuşum gibi hissettiriyor.Is this something that you would like to discuss?– Bu tartışmak istediğin bir şey mi? […]
Sometimes I wonder if I should be medicated– Bazen ilaç almam gerekip gerekmediğini merak ediyorum.If I would feel better just lightly sedated– Kendimi daha iyi hissedersem hafifçe sakinleştirilirdim.The feeling comes so fast and I cannot control it– Duygu çok hızlı geliyor ve kontrol edemiyorumI’m on fire, but I’m trying not to show it– Yanıyorum ama […]
Oh, bring your salt, bring your cigarette– Tuzunu getir, sigaranı getir.Draw me a circle and I’ll protect– Bana bir daire çiz ve koruyacağımHeaven is here if you want it– Eğer istersen cennet burada. Oh, bring your boy, bring your bottle– Oğlunu getir, şişeni getir.Open your mouth, pour it down his neck– Ağzını aç, boynuna dök.Heaven […]
We argue in the kitchen about whether to have children– Mutfakta çocuk sahibi olup olmayacağımız konusunda tartışıyoruzAbout the world ending and the scale of my ambition– Dünyanın sonu ve hırsımın ölçeği hakkındaAnd how much is art really worth– Ve sanat gerçekten ne kadar değerliThe very thing you’re best at– En iyi olduğun şeyIs the thing […]