Kategoriler
Ç Şarkı Sözleri Çevirileri

Conan Gray – Best Friend İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

Remember when you broke up with your fucking ex?
– Eski sevgilinden ayrıldığın zamanı hatırlıyor musun?
God, I’m glad you’ve finally gotten over them
– Tanrım, sonunda bunları atlattığına sevindim.
Only took about a hundred million texts
– Sadece yaklaşık yüz milyon metin aldı
God, I swear that bitch was such a narcissist
– Yemin ederim o kaltak tam bir narsistti.

Everybody knows I love you so
– Herkes seni çok sevdiğimi biliyor.
So, so, so much
– Çok, çok, çok
‘Cause every time they ask, I always tell
– ‘Soruyorlar çünkü her zaman, her zaman söylüyorum
Tell, tell, tell them
– Söyle, söyle, söyle

That’s my fucking best friend, that’s my fucking right hand
– Bu benim en iyi arkadaşım, bu benim sağ elim
That’s my fucking throw up in the bathroom, but still love them
– Bu benim tuvalete kusmam ama yine de onları seviyorum.
That’s my fucking best friend, best friend
– Bu benim en iyi arkadaşım, en iyi arkadaşım.
That’s my fucking best friend, best friend
– Bu benim en iyi arkadaşım, en iyi arkadaşım.
That’s my fucking lifeline, that’s my ride or die, like
– Bu benim yaşam çizgim, bu benim arabam ya da öl, sanki
That’s my fucking hate you, but you know that that’s a damn lie
– Senden nefret ediyorum ama bunun lanet bir yalan olduğunu biliyorsun.
Baby, you’re my best friend, best friend
– Bebeğim, sen benim en iyi arkadaşımsın, en iyi arkadaşımsın
Baby, you’re my best friend, best friend
– Bebeğim, sen benim en iyi arkadaşımsın, en iyi arkadaşımsın
Baby, you’re my—
– Bebeğim, sen benim—

(Ooh)
– (Ooh)
Baby, you’re my—
– Bebeğim, sen benim—

Made a promise that I’m gonna marry you
– Seninle evleneceğime dair bir söz verdim.
If we’re both still single by, like, thirty-two
– Eğer ikimiz de hala bekarsak, otuz iki falan
And that shit is gonna end up being true
– Ve bu bok sonunda gerçek olacak
‘Cause I hate, like, everyone except for you
– Çünkü senden başka herkesten nefret ediyorum.
Who else is gonna grocery shop with me at 2 A.M.?
– Başka kim benimle sabah 2’de market alışverişi yapacak?
Who else will take that picture for you just to get revenge?
– Sırf intikam almak için o fotoğrafı başka kim çekecek?
You’re just as psycho as me, just as sick inside the head
– Benim gibi psikopat gibi değilsin, kafasının içinde sadece hasta
So when they ask, I’ve always said
– Bu yüzden sorduklarında hep söyledim.

That’s my fucking best friend, that’s my fucking right hand
– Bu benim en iyi arkadaşım, bu benim sağ elim
That’s my fucking throw up in the bathroom, but still love them
– Bu benim tuvalete kusmam ama yine de onları seviyorum.
That’s my fucking best friend, best friend
– Bu benim en iyi arkadaşım, en iyi arkadaşım.
That’s my fucking best friend, best friend
– Bu benim en iyi arkadaşım, en iyi arkadaşım.
That’s my fucking lifeline, that’s my ride or die, like
– Bu benim yaşam çizgim, bu benim arabam ya da öl, sanki
That’s my fucking hate you, but you know that that’s a damn lie
– Senden nefret ediyorum ama bunun lanet bir yalan olduğunu biliyorsun.
Baby, you’re my best friend, best friend
– Bebeğim, sen benim en iyi arkadaşımsın, en iyi arkadaşımsın
Baby, you’re my best friend, best friend
– Bebeğim, sen benim en iyi arkadaşımsın, en iyi arkadaşımsın
Baby, you’re my—
– Bebeğim, sen benim—

(Ooh)
– (Ooh)
Baby, you’re my—
– Bebeğim, sen benim—

(Ooh)
– (Ooh)
Why do you keep calling me? You’re kidding
– Neden beni arayıp duruyorsun? Şaka yapıyorsun
What? Who? Are you kidding? (Ooh)
– Ne? Kim? Dalga mı geçiyorsun? (Ooh)
Oh my God, oh my, no, no, no don’t respond
– Aman Tanrım, aman tanrım, hayır, hayır, hayır cevap verme
Don’t respond, don’t respond (Baby, you’re my—)
– Cevap verme, cevap verme (Bebeğim, sen benim—)
Yeah I’ll be there in ten minutes
– Evet, on dakika içinde orada olacağım.