You said this could have been the best thing
– Bunun en iyi şey olabileceğini söylemiştin.
That ever happened to you
– Bu sana hiç oldu mu
So you decided not to do it
– Bu yüzden yapmamaya karar verdim
Now you come back every summer
– Şimdi her yaz geri geliyorsun.
Like a carnivorous flower
– Etobur bir çiçek gibi
And I stare at your hands in the heat and I
– Ve sıcakta ellerine bakıyorum ve ben
Think that you’re the most beautiful thing I’ve ever seen
– Şimdiye kadar gördüğüm en güzel şey olduğunu düşün.
But if I was free to love you
– Ama seni sevmekte özgür olsaydım
You wouldn’t want me, would you?
– Beni istemezdin, değil mi?
Unavailability is the only thing that turns you on
– Seni tahrik eden tek şey erişilemezlik.
Come here, baby, tell me that I’m wrong
– Buraya gel bebeğim, yanıldığımı söyle.
I’ve blown apart my life for you
– Senin için hayatımı mahvettim.
And bodies hit the floor for you
– Ve cesetler senin için yere düştü
And break me, shake me, devastate me
– Ve beni kır, beni salla, beni mahvet
Come here, baby, tell me that I’m wrong
– Buraya gel bebeğim, yanıldığımı söyle.
I don’t love you, I just love the bomb
– Seni sevmiyorum, sadece bombayı seviyorum.
Buildings falling is the only thing that turns me on
– Düşen binalar beni tahrik eden tek şey.
I’ve blown apart my life for you
– Senin için hayatımı mahvettim.
And bodies hit the floor for you
– Ve cesetler senin için yere düştü
And break me, shake me, devastate me
– Ve beni kır, beni salla, beni mahvet
Come here, baby, tell me that I’m wrong
– Buraya gel bebeğim, yanıldığımı söyle.
I don’t love you, I just love the bomb (Oh, oh, oh)
– Seni sevmiyorum, sadece bombayı seviyorum (Oh, oh, oh)
I let it burn, but it just had to be done (Oh, oh, oh)
– Yanmasına izin verdim, ama yapılması gerekiyordu (Oh, oh, oh)
And I’m in ruins, but is it what I wanted all along?
– Ve yıkılmış durumdayım, ama benim hep istediğim şey mi?
Sometimes you get the good, sometimes you get a song
– Bazen iyi olanı alırsın, bazen bir şarkı alırsın
Kategoriler