Y a d’abord eu Natasha
– Önce Natasha vardı.
Mais avant y avait Nathalie
– Ama Nathalie olmadan önce
Puis tout de suite après y a eu Laura
– Sonra Laura ortaya çıktıktan hemen sonra
Et ensuite y a eu Aurélie
– Ve sonra Aurélie vardı.
Evidemment y a eu Emma
– Belli ki Emma vardı.
Mon Emmanuelle et ma Sophie
– Emmanuelle’im ve Sophie’m
Et bien sûr y a eu Eva, et Valérie
– Ve elbette Eva ve Valerie vardı.
Mais
– Mısır
Mon amour, mon amour
– Aşkım, aşkım
Tu sais qu’il n’y a que toi
– Sadece sen olduğunu biliyorsun.
Et que je t’aimerai pour toujours
– Ve seni sonsuza dek seveceğimi
Oui mon amour, mon amour
– Evet aşkım, aşkım
Tu sais qu’il n’y a que toi
– Sadece sen olduğunu biliyorsun.
Et que je t’aimerai pour toujours
– Ve seni sonsuza dek seveceğimi
Mon amour oui c’est promis
– Aşkım evet söz verildi
Oui c’était la dernière fois
– Evet, bu son seferdi.
Et j’te promets que je t’ai tout dis
– Ve söz veriyorum sana her şeyi anlattım
Plus rien tu ne découvriras
– Keşfedemeyeceğin başka bir şey yok.
Plus aucune autre fille dans notre lit
– Artık yatağımızda başka kız yok.
Elles m’ont mis dans de beaux draps
– Beni güzel çarşaflara koydular.
Oui bien sûr j’ai choisi
– Evet elbette seçtim
Mais pas celles-là
– Ama bu
Mon amour, mon amour
– Aşkım, aşkım
Tu sais qu’il n’y a que toi
– Sadece sen olduğunu biliyorsun.
Et que je t’aimerai pour toujours (pour toujours)
– Ve seni sonsuza dek seveceğimi (sonsuza dek)
Non, c’est pas ce que tu crois
– Hayır, düşündüğün bu değil.
Je sais ça paraît bizarre
– Kulağa garip geldiğini biliyorum.
Non c’est pas ma faute à moi
– Hayır, benim hatam değil.
Mais sans doute la faute au hasard
– Ama muhtemelen rastgele bir hata
Pourquoi tu t’en vas ? C’était la dernière fois
– Neden gidiyorsun? Bu son seferdi.
C’était juste un coup d’un soir, ça comptait pas
– Sadece bir gecelik ilişkiydi, önemli değildi.
T’façon j’sais qu’au fond d’toi tu les aimes bien les connards
– Derinlerde o pisliklerden hoşlandığını biliyorum.
Mon amour, mon amour (oui mon amour)
– Aşkım, aşkım (evet aşkım)
Tu sais qu’il n’y a que toi
– Sadece sen olduğunu biliyorsun.
Et que je t’aimerai pour toujours (oui pour toujours)
– Ve seni sonsuza dek seveceğim (evet sonsuza dek)
Depuis que t’es parti la vie n’a plus la même saveur
– Gittiğinden beri hayat aynı lezzete sahip değil.
Les draps n’ont plus la même odeur
– Çarşaflar artık aynı kokmuyor.
Depuis que j’fais la lessive
– Çamaşırları yıkadığımdan beri
Mais qu’est ce qu’il a de plus que moi ?
– Ama onda benden daha fazla ne var?
Est ce qu’il en a une plus grosse que moi ?
– Benden daha büyüğü var mı?
Vous l’faites combien de fois par mois ?
– Ayda kaç kez yapıyorsun?
Et puis mes slips sont dans quelle armoire ?
– Sonra külotlarım hangi dolapta?
Mon amour, mon amour
– Aşkım, aşkım
Tu sais qu’il n’y a que toi
– Sadece sen olduğunu biliyorsun.
Et que je t’aimerai pour toujours
– Ve seni sonsuza dek seveceğimi
Mon amour, mon amour
– Aşkım, aşkım
Tu sais qu’il n’y a que toi
– Sadece sen olduğunu biliyorsun.
Et que je t’aimerai pour toujours
– Ve seni sonsuza dek seveceğimi
Mais pourquoi ? Pourquoi ?
– Ama neden? Niçin?
La vie est si injuste
– Hayat hiç adil değil
Dis moi, dis moi
– Söyle bana, söyle bana
Ce qu’il a de plus
– Dahası var
Que moi, dis moi
– Söyle bana, söyle bana
Ce que j’ai fait au juste
– Tam olarak ne yaptım
Pourquoi ? Pourquoi ?
– Niçin? Niçin?
La vie est si injuste
– Hayat hiç adil değil
Dis moi, dis moi
– Söyle bana, söyle bana
Ce qu’il a de plus
– Dahası var
Que moi, dis moi
– Söyle bana, söyle bana
Ce que j’ai fait au juste
– Tam olarak ne yaptım
Pourquoi ? Pourquoi ?
– Niçin? Niçin?
La vie est si injuste
– Hayat hiç adil değil
Kategoriler