Put your red boots on, baby, giddy up
– Kırmızı çizmelerini giy bebeğim, baş döndürücü
Baby wants a dance, baby gets her way
– Bebeğim dans etmek istiyor, bebeğim yoluna giriyor
Treat me nice, talk to me with that whiskey breath
– Bana iyi davran, o viski nefesiyle konuş benimle.
Twirl me twice, I’ll treat you like a holiday
– Beni iki kez döndürürsen sana tatil gibi davranırım.
And don’t say you’re over me
– Ve beni aştığını söyleme.
When we both know that you ain’t
– İkimiz de senin olmadığını bildiğimizde
Don’t say you’re over me
– Beni aştığını söyleme.
Babe, it’s already too late
– Bebeğim, artık çok geç
Just do what you do best with me
– Sadece benimle en iyi yaptığın şeyi yap
Dance me all around the room
– Beni odanın her yerinde dans ettir
Spin me like a ballerina, super high
– Beni bir balerin gibi döndürün, süper yüksek
Dance me all around the moon
– Beni ayın her yerinde dans ettir
Light me up like the Fourth of July
– Beni Dördüncü Temmuz gibi aydınlat
Once, twice, three times the guy I
– Bir, iki, üç kat daha fazla adam.
Ever thought I would meet, so
– Hiç bir araya geleceğini düşündüm, bu yüzden
Don’t say you’re over me
– Beni aştığını söyleme.
When we both know that you lie
– İkimiz de yalan söylediğini bildiğimizde
If you lie down, lie next to me
– Eğer yalan söylersen, bir dahaki bana yalan
Lie, lie, lie, lie, lie, lie, lie, lie, lie
– Yalan, yalan, yalan, yalan, yalan, yalan, yalan, yalan, yalan
If you lie down, lie next to me
– Eğer yalan söylersen, bir dahaki bana yalan
Lie, lie, lie, lie, lie, lie, lie, lie, lie
– Yalan, yalan, yalan, yalan, yalan, yalan, yalan, yalan, yalan
When you lie down, lie next to me
– Uzandığında, yanıma uzan.
Get your jacket on, be a gentleman
– Ceketini giy, centilmen ol.
Get into your truck and pick me up at eight
– Kamyonuna bin ve sekizde beni al.
‘Cause we were built for the long haul freight train
– Çünkü uzun mesafeli yük treni için inşa edilmiştik.
Burnt by fire without trial like a stowaway
– Kaçak yolcu gibi yargılanmadan ateşle yakıldı
And don’t say you’re over me
– Ve beni aştığını söyleme.
When they all know that you ain’t
– Herkes senin olmadığını bildiğinde
If you lay down, lie next to me
– Eğer uzanırsan, yanıma uzan.
Dance me all around the room
– Beni odanın her yerinde dans ettir
Spin me like a ballerina, super high
– Beni bir balerin gibi döndürün, süper yüksek
Dance me all around the moon
– Beni ayın her yerinde dans ettir
Like, six times ’til I’m sick and I cry
– Altı kere hastalanıp ağlayana kadar
Once, twice, three times the guy I
– Bir, iki, üç kat daha fazla adam.
Ever thought I would meet, so
– Hiç bir araya geleceğini düşündüm, bu yüzden
Don’t say you’re over me
– Beni aştığını söyleme.
When they all know that you’re lying
– Hepsi yalan söylediğini anladığında
If you lie down, lie next to me
– Eğer yalan söylersen, bir dahaki bana yalan
Lie, lie, lie, lie, lie, lie, lie, lie, lie
– Yalan, yalan, yalan, yalan, yalan, yalan, yalan, yalan, yalan
You lie, you lie
– Yalan söylüyorsun, yalan söylüyorsun
If you lie down, lie next to me
– Eğer yalan söylersen, bir dahaki bana yalan
Lie, lie, lie, lie, lie, lie, lie, lie, lie
– Yalan, yalan, yalan, yalan, yalan, yalan, yalan, yalan, yalan
You lie, you lie
– Yalan söylüyorsun, yalan söylüyorsun
When you lie down, lie next to me
– Uzandığında, yanıma uzan.
[Instrumental Outro]
– [Enstrümantal Çıkış]
Kategoriler