Dzwoni papuga, mówi, że musi się udać
– Papağan çalıyor, gitmemiz gerektiğini söylüyor
Ugadać mamonę
– Anneme Bir İçki Ismarlayayım
Zgarnąć banknoty zielone jak pierdolony Tabaluga (ej)
– Siktiğimin Tabaluga (ej)gibi yeşil banknotları toplayın
Dzwoni papuga
– Papağan çalıyor
Gadamy o nowym kontrakcie, o nowej stawce
– Yeni bir sözleşmeden bahsediyoruz, yeni bir orandan bahsediyoruz
Jak dzwoni papuga, to odbieram szybko
– Bir papağan ararsa, çabucak cevap veririm.
No bo szanuję go jak własną matkę
– Çünkü ona annem olarak saygı duyuyorum.
Idziemy na lunch se, zamawiam ravioli
– Yemeğe gidiyoruz, ravioli sipariş ediyorum.
No a papuga pierdoli mi coś o wędkarstwie
– Ve papağan bana balık tutmakla ilgili bir şeyler söylüyor.
Papuga to gruba ryba, papuga to twardziel!
– Papağan büyük bir balıktır, papağan serttir!
Mogę powiedzieć mu wszystko
– Ona her şeyi anlatabilirim.
Bo wiem, że dotrzyma tajemnicy adwokackiej
– Çünkü avukatın sırrını koruyacağını biliyorum.
Idę do piwnicy po flaszkę (łychy)
– Şişeyi almak için bodruma gidiyorum.
I pytam czy z colą czy spritem
– Ben de kola mı yoksa Sprite mi diye soruyorum
A papuga patrzy się na mnie śmiertelnie
– Ve papağan bana ölümcül bakıyor
Poważnie i mówi, że: “Bez popity!”, zawsze
– Cidden ve diyor ki: “içmeyin!”, her zaman
Bo nic co ludzkie nie jest mu straszne
– Çünkü insan hiçbir şeyden korkmuyor
Dzwoni papuga, mówi, że musi się udać
– Papağan çalıyor, gitmemiz gerektiğini söylüyor
Ugadać mamonę
– Anneme Bir İçki Ismarlayayım
Zgarnąć banknoty zielone jak pierdolony Tabaluga (ej)
– Siktiğimin Tabaluga (ej)gibi yeşil banknotları toplayın
Dzwoni papuga
– Papağan çalıyor
Raz jak poszliśmy na obiad, to przyszła kelnerka i mówi:
– Bir keresinde yemeğe gittiğimizde garson geldi ve şöyle dedi:::
“Poproszę autograf”, no to wyciągam długopis, a ona
– “İmza lütfen” – kalemi uzatıyorum ve o
Że chce od papugi i żebym mu oddał go, dobra:
– Papağandan ne istiyor ve ona vermemi istiyor.:
Jedna, druga, fotka
– Bir, diğer, fotoğraf
Wyszliśmy se na podwórko, on robi z mamą
– Avluya çıktık, annesine yapıyor
Ja robię z córką, no i wracamy do środka
– Kızımla yapıyorum ve eve geri dönüyoruz.
Mój papuga to nie pies na baby, tylko pies Odyseusza
– Benim papağanım bebek üzerinde bir köpek değil, odyssey’in köpeği
Jak zgarnia mnie pies, no to szybko dzwonię do papugi
– Eğer bir köpek beni yakalarsa, hemen bir papağanı çağıracağım.
A ty pewnie z płaczem dzwonisz do tatusia
– Sen de ağlıyor olmalısın, babanı arıyorsun.
Dzwoni papuga, mówi, że musi się udać
– Papağan çalıyor, gitmemiz gerektiğini söylüyor
Ugadać mamonę
– Anneme Bir İçki Ismarlayayım
Zgarnąć banknoty zielone jak pierdolony Tabaluga (ej)
– Siktiğimin Tabaluga (ej)gibi yeşil banknotları toplayın
Dzwoni papuga
– Papağan çalıyor
Dzwoni papuga i mówi mi: “Kuba, te sprawy zaszły za daleko
– Bir papağan çalıyor ve bana şöyle diyor: “Küba, bu şeyler çok ileri gitti
Cały ten kraj chce ci zabrać mamonę i zgarnąć banknoty zielone jak gekon”
– Bütün bu ülke annenizi sizden almak ve kertenkele gibi yeşil banknotları almak istiyor.”
Wyłączam telefon
– Telefonu kapatıyorum
Na poczcie mam kolejny pozew, znów jakaś suka chce stanąć na drodze
– Postanemde başka bir dava daha var, yine bir kaltak yoluna çıkmak istiyor
Się dowiem za chwilę, że zabiłem morze martwe
– Bir dakika içinde ölü deniz’i öldürdüğümü öğreneceğim.
Boże, straszne, dzwoni papuga i wszystko jest jasne
– Tanrım, korkuyorum, papağan çalıyor ve her şey açık
Robię jak chcę, kim jest mój adwokat, skoro jestem diabłem?
– İstediğimi yapıyorum, şeytansam avukatım kim?
Nic już tu nie mogę stracić
– Ben daha fazla bir şey kaybedemem.
Skoro nawet gwiazda porno chce puścić bez gaci mnie
– Bir pornstar bile beni pantolonsuz bırakmak istiyorsa
Smacznej matchy, jebać potwierdzaczy
– Afiyet olsun, onaylayanları sikeyim
Que
– Que
Dzwoni papuga, mówi, że musi się udać
– Papağan çalıyor, gitmemiz gerektiğini söylüyor
Ugadać mamonę
– Anneme Bir İçki Ismarlayayım
Zgarnąć banknoty zielone jak pierdolony Tabaluga (ej)
– Siktiğimin Tabaluga (ej)gibi yeşil banknotları toplayın
Dzwoni papuga
– Papağan çalıyor
Ej, wbijam na sprawę, trawą jebie na całą salę
– Hey, bu davaya karıştım.
Sędzina patrzy jakby chciała złapać za faję
– Yargıç Fudge’ı yakalamak istiyormuş gibi bakıyor.
Prokurator wie, że nie pomoże nawet frajer
– Savcı, eziğin bile yardım edemeyeceğini biliyor
Bo papuga pierze moje brudy jak Zygmunt Chajzer
– Çünkü papağan kirimi sigismund Heiser gibi yıkıyor
Dzwoni papuga, ja nie mówię halo
– Papağan arıyor, Merhaba demiyorum
Jest żydem, dlatego witamy się “Szalom”
– O bir Yahudi, bu yüzden Şalom’a hoş geldiniz
Omijam prawo, jakbym robił slalom
– Yasayı, sanki slalom yapıyormuşum gibi özlüyorum
Dlatego, że na lewo siano
– Çünkü solda saman var
Nie idę na prawo, choć byłem na prawie
– Yasaya gitmeme rağmen yasaya gitmiyorum
Łamię to prawo, już nie naprawię
– Bu yasayı çiğniyorum, bir daha düzeltmeyeceğim
Nie wystarczy prawie, bo musi się udać
– Neredeyse yeterli değil, çünkü işe yaraması gerekiyor
Bo sprawie ona mi rozkłada uda
– Çünkü kalçalarımı yayıyor
Jak jest już po sprawie, to do kosza guma
– Eğer iş yapılırsa, o zaman çöp kutusuna
Później telefon i dzwoni papuga
– Daha sonra telefon ve papağan çalıyor
Teraz wjeżdża Kamasutra
– Şimdi kamasutra geliyor
Co? Ej, ej, ej
– Ne? Hey, hey, hey, hey
Pierdolę prawo na różne sposoby
– Lanet olası yasa farklı şekillerde
Temida znów musi wytrzeć coś z brody
– Themis yine sakalından bir şeyi silmek zorunda
Sąd jest wysoki, mam wyższe dochody
– Mahkeme yüksek, daha yüksek gelirim var
Weź młotek, wybij sobie wyrok z głowy
– Çekiciyi al, cümleyi aklından çıkar.
Dzwoni papuga, mówi, że musi się udać
– Papağan çalıyor, gitmemiz gerektiğini söylüyor
Ugadać mamonę
– Anneme Bir İçki Ismarlayayım
Zgarnąć banknoty zielone jak pierdolony Tabaluga (ej)
– Siktiğimin Tabaluga (ej)gibi yeşil banknotları toplayın
Dzwoni papuga
– Papağan çalıyor
Kategoriler