If you’d have told me a year ago
– Bir yıl önce söyleseydin.
That I’d be locked inside of my home (Ah, ah, ah)
– Evimin içinde kilitli kalacağımı (Ah, ah, ah)
I would have told you, a year ago:
– Sana bir yıl önce söylerdim.:
“Interesting; now leave me alone”
– “İlginç; şimdi beni yalnız bırak”
Sorry that I look like a mess (Ah, ah, ah)
– Bir karmaşa gibi göründüğüm için üzgünüm (Ah, ah, ah)
I booked a haircut, but it got rescheduled
– Bir saç kesimi rezervasyonu yaptım, ama yeniden planlandı
Robert’s been a little depressed, no
– Robert biraz depresyondaydı, hayır
And so, today, I’m gonna try just
– Ve böylece, bugün, sadece deneyeceğim
Getting up, sitting down, going back to work
– Kalkmak, oturmak, işe geri dönmek
Might not help, but still, it couldn’t hurt
– Yardımcı olmayabilir, ama yine de, zarar veremezdi
I’m sitting down, writing jokes, singing silly songs
– Oturuyorum, şakalar yazıyorum, aptalca şarkılar söylüyorum
I’m sorry I was gone
– Yoktum özür dilerim
But look, I made you some content
– Ama bak, seni memnun ettim.
Daddy made you your favorite, open wide
– Babam seni en sevdiğin yaptı, geniş aç
Here comes the content
– İşte içerik geliyor
It’s a beautiful day to stay inside
– İçeride kalmak için güzel bir gün
Kategoriler