Kategoriler
Şarkı Sözleri Çevirileri Y

YoungBoy Never Broke Again – Loner Life İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

Hurt, what it do?
– Acıdı, ne işe yarıyor?
Hzrd went crazy on that motherfucker
– Hzrd o orospu çocuğu için çıldırdı

You still think about me and don’t like the way that I live
– Hala beni düşünüyorsun ve yaşama şeklimi beğenmiyorsun.
Still can’t figure out the way my heart is
– Hala kalbimin nasıl olduğunu anlayamıyorum.
She know that I’m a problem, “He’s alone and not much love, he ain’t got none” (Woo-woo)
– Benim bir problem olduğumu biliyor, “Yalnız ve çok fazla sevmiyor, hiç kimsesi yok” (Woo-woo)
Thirty poppa came over (Woo, thirty poppa), come out the window, hangover (Woo)
– Otuz poppa geldi (Woo, otuz poppa), pencereden çık, akşamdan kalma (Woo)
Super trendy, put that shit on with no stylist, yeah, yeah
– Süper modaya uygun, stilist olmadan giy şunu, evet, evet
Whole lotta benjis, a hunnid bands like ten thousand, uh
– Bir sürü benjis, on bin gibi bir hunnid grubu, uh

She know I got that bag, I want her back (Woo)
– O çantayı aldığımı biliyor, onu geri istiyorum.
She know I’ma stand on this shit, ok
– Bunun üzerinde duracağımı biliyor, tamam mı?
Turn the phone off ’til my whole grind turn on
– Tüm eziyetim açılana kadar telefonu kapat.
Rich and he ain’t got no mind, what’s wrong?
– Zengin ve aklı yok, sorun ne?
I got the money, I changed my persona
– Parayı aldım, kişiliğimi değiştirdim.
Bulletproof whip, how I’m gon’ hit the corner, I’m in it (Woo, in it, I’m in it, yeah)
– Kurşun geçirmez kırbaç, köşeye nasıl vuracağım, içindeyim (Woo, içindeyim, içindeyim, evet)
Standin’ on top of these niggas, yeah
– Bu zencilerin üstünde duruyorum, evet
Momma, you got it, I did it, yeah
– Anne, sen aldın, ben yaptım, evet
On top of the mountains with millions, woah (Woo)
– Milyonlarla dağların tepesinde, woah (Woo)
My kids gon’ have it and get it (Woo)
– Çocuklarım onu alacak ve alacak (Woo)
I just might go buy my sister a Bentley
– Gidip kız kardeşime Bentley alabilirim.
I just might give my grandfather a ticket (Top)
– Sadece büyükbabama bir bilet verebilirim (Üstte)
She know I’m a thug nigga, I got hitters, and know I got drugs with me
– Eşkıya zenci olduğumu, vurucu olduğumu ve yanımda uyuşturucu olduğunu biliyor.
From the bottom, the Nawf, grew up in it
– Alttan, Nawf, içinde büyüdü
I come home from jail and they wanna put slugs in me
– Hapisten eve geldiğimde içime sümüklü böcek sokmak istiyorlar.
‘Cause I’m standin’ on business, don’t fuck with them, nada percentage
– Çünkü ben iş üstünde duruyorum, onlarla uğraşma, yüzde yok
The pendant got floods in it
– Kolyenin içinde seller var.
Switch the wheels and you know it gon’ rub different
– Tekerlekleri değiştir ve farklı olacağını biliyorsun.
From the gutter and still in the mud with it
– Oluktan ve hala onunla çamurda
Double R (Double R, double R), I take the top off that motherfucker
– Çift R (Çift R, çift R), o orospu çocuğunun üstünü çıkarıyorum
I pull up in that Rover, it’s truck color
– O geziciyle yukarı çekiyorum, kamyonun rengi.
Up inside the Goyard, that’s a dirty cutter
– Avlunun içinde, bu kirli bir kesici.
I done ran up that fetty on all these niggas
– Bütün bu zencilerin üstüne koştum.
Bullets rain like confetti, you played with it
– Kurşunlar konfeti gibi yağıyor, onunla oynadın
Come from walking with holes inside my tennis
– Tenisimin içinde deliklerle yürümekten gel
I accomplished some goals, ain’t playin’ tennis (Come on, slime)
– Bazı hedeflere ulaştım, tenis oynamıyorum (Hadi, balçık)

You still think about me and don’t like the way that I live
– Hala beni düşünüyorsun ve yaşama şeklimi beğenmiyorsun.
Still can’t figure out the way my heart is
– Hala kalbimin nasıl olduğunu anlayamıyorum.
She know that I’m a problem, “He’s alone and not much love, he ain’t got none” (Woo-woo)
– Benim bir problem olduğumu biliyor, “Yalnız ve çok fazla sevmiyor, hiç kimsesi yok” (Woo-woo)
Thirty poppa came over (Thirty poppa), come out the window, hangover (Woo, hangover)
– Otuz poppa geldi (Otuz poppa), pencereden çık, akşamdan kalma (Woo, akşamdan kalma)
Super trendy, put that shit on with no stylist, yeah, yeah
– Süper modaya uygun, stilist olmadan giy şunu, evet, evet
Whole lotta benjis, a hunnid bands like ten thousand, uh
– Bir sürü benjis, on bin gibi bir hunnid grubu, uh