Kategoriler
Şarkı Sözleri Çevirileri Y

YoungBoy Never Broke Again – I’m The One İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

Came and got a Rolls
– Geldi ve bir Rulo aldı
(D-Roc)
– (D-Roc)
Woah, I’m tired, I’m tired
– Woah, yoruldum, yoruldum
Shit
– Bok
Mhm-mhm, uh
– Mhm-mhm, uh

I am the one got the store, keep it comin’
– Dükkanı alan benim, gelmeye devam et.
Walk in the venue, might throw out some money
– İçeri gir, biraz para atabilirsin.
I know how it feel for to not to have nothin’
– Hiçbir şeye sahip olmamanın nasıl bir his olduğunu biliyorum.
I’m gon’ spend me a hundred and turn up my youngin
– Yüzümü harcayacağım ve gençliğimi ortaya çıkaracağım.
Betrayed, and got stabbed in my back and it’s killin’ me
– İhanete uğradım ve sırtımdan bıçaklandım ve bu beni öldürüyor
And, this happened like too many times
– Ve bu çok fazla kez oldu
Ain’t no sense to the crying, I’ma turn up my rhymes
– Ağlamanın bir anlamı yok, tekerlemelerimi açacağım.
I’ma cash out that shine, I might buy me a ride
– O parıltıyı bozduracağım, belki bana bir araba alırım.
I won’t kill anymore (Oh, yeah)
– Artık öldürmeyeceğim (Oh, evet)
I wanna lay in her arms when I look in her eyes
– Gözlerine baktığımda kollarında uzanmak istiyorum.
I flew the bitch on the jet, but, her attitude nasty
– Orospuyu jetle uçurdum, ama tavrı iğrenç
That’s everytime she on my side
– O her zaman benim tarafımda
I spent eight hundred thousand on a brand new AP
– Yepyeni bir ap’ye sekiz yüz bin dolar harcadım.
Quit that rappin’, ain’t tellin’ no lies
– Kes şu rapçiliği, yalan söylemiyorum
Stay with that static, do dirt with that fire
– O statik ile kal, o ateşle pislik yap
Pussy ass rapper get switched like a child
– Kedi göt rapçi bir çocuk gibi açık olsun
Oh, you wan’ cap? Get slapped
– Kaptan olmak ister misin? Tokatlan
Better chill with that bap, up the strap like, “Woah”
– O şapşalla rahatlasan iyi olur, “Vay canına” gibi kayışı kaldırsan iyi olur.
I thought that you was my friend, I just want you to win
– Seni arkadaşım sandım, sadece kazanmanı istiyorum.
You forever my bro’ (Oh)
– Sen sonsuza kadar benim kardeşimsin.
Came up, thuggin’ for to get it to my mama, I’m sorry
– Geldi, anneme götürmek için can atıyordum, özür dilerim.
I been healin’ my soul
– Ruhumu iyileştiriyordum.
She ain’t really love me, she was playin’, oh, no
– Beni gerçekten sevmiyor, oynuyordu, oh, hayır
Thought that I did it, whole time, I ain’t know
– Bütün zaman boyunca yaptığımı sanıyordum, bilmiyorum.

Hm, separate fast, I’m sick of these hoes
– Çabuk ayrıl, bu çapalardan bıktım.
Ten rubber bands, I’m sick of these broads
– On lastik bant, bu orospulardan bıktım
Links on my wrist, but, this time ain’t froze (Time, oh)
– Bileğimdeki bağlantılar, ama bu sefer donmadı (Zaman, oh)
Hope you didn’t think I was playin’ when I said I’ll never go broke
– Umarım asla meteliksiz kalmayacağım dediğimde oyun oynadığımı düşünmemişsindir.
But, I only got two problems right now
– Ama şu anda sadece iki sorunum var.
Where to spend my money at? And, should I get a new ho?
– Paramı nereye harcayacağım? Yeni bir fahişe almalı mıyım?
She got a problem
– Bir sorunu var.

One, for to take care of her baby
– Bir, bebeğine bakmak için
And two, for to pay off her house
– Ve iki, evini ödemek için
He got a problem
– Bir sorunu var.
That iron or the money he makin’, he plannin’ on robbin’ about it
– O demir ya da kazandığı para, soymayı planlıyor.
I got a problem, you already know how I’m bangin’
– Bir sorunum var, nasıl becerdiğimi zaten biliyorsun.
My niggas do dirt with that chopper
– Zencilerim o helikopterle pislik yapıyor.
New Chanel bag, gotta tell a bitch body
– Yeni Chanel çantası, orospu vücuduna söylemeliyim.
Hermès bag could’ve bought big body
– Hermès’in çantası büyük beden alabilirdi.

Hm, separate fast, I’m sick of these hoes
– Çabuk ayrıl, bu çapalardan bıktım.
Ten rubber bands, I’m sick of these broads
– On lastik bant, bu orospulardan bıktım
Links on my wrist, but, this time ain’t froze (Time, oh)
– Bileğimdeki bağlantılar, ama bu sefer donmadı (Zaman, oh)
Hope you didn’t think I was playin’ when I said I’ll never go broke
– Umarım asla meteliksiz kalmayacağım dediğimde oyun oynadığımı düşünmemişsindir.
But, I only got two problems right now
– Ama şu anda sadece iki sorunum var.
Where to spend my money at? And, should I get a new ho?
– Paramı nereye harcayacağım? Yeni bir fahişe almalı mıyım?
She got a problem
– Bir sorunu var.

She know that I got it, just hit me whenever, wherever you go
– Aldığımı biliyor, ne zaman, nereye gidersen git bana vur.
I ain’t buy her no body
– Ona beden almıyorum.
I just let the bitch drive the Maybach to the store
– Orospunun Maybach’ı dükkana götürmesine izin verdim.
Stack up that money, just layin’, my grandad say, “On soul”
– O parayı biriktirin, sadece uzanarak, büyükbabam “Ruhun üzerine” desin.
I just gave her two million
– Ona sadece iki milyon verdim.
Don’t play with me shawty
– Benimle oynama shawty.