If you love it like I love it
– sen de onu benim sevdiğim gibi seviyorsan
And you feel what I feel inside
– ve içimde hissettiğimi hissediyorsan
If you want it like I want it
– sen de onu benim istediğim gibi istiyorsan
Then baby let’s get it tonight
– öyleyse bebeğim hadi onu bu gece elde edelim
If you feel it, say hell yeah (hell yeah)
– eğer onu hissediyorsan, lanet olsun de (lanet olsun evet)
Say hell yeah (hell yeah)
– lanet olsun de (lanet olsun evet)
Say hell yeah (hell yeah)
– lanet olsun de (lanet olsun evet)
This is love, this is love, this is love
– bu aşk, bu aşk, bu aşk
Can you feel the love?
– aşkı hissedebiliyor musun?
Can you feel the love?
– aşkı hissedebiliyor musun?
Can you feel the love?
– aşkı hissedebiliyor musun?
This is love, this is love, this is love
– bu aşk, bu aşk, bu aşk
This is love for the beats
– bu ritm aşkıdır
Steal it in the streets
– onu sokaklarda aşır
Love for the melody, no song is cheap
– melodi aşkı, ucuz şarkı yoktur
The dope crusader, funky terminator
– aptal savaşçı, acayip yokedici
I created me a rocker just so we could rock it later
– kendimde bir rockçı yarattım o yüzden daha sonra rock yapabiliriz
And the wait up beat is knocking
– ve hazır bekle ritm çarpıyor
Got me feeling, alright, cause the dj got me walking on a steeler
– bana his verdi, peki, çünkü dj beni bir çelikte yürüttü
I got a rocket full of gold, mami’s just gold
– altınla dolu bir roketim var, annem sadece altın
I fill it up and love it, and then I watch it explode
– tıka basa dolu ve onu seviyorum ve sonra patlamasını seyrediyorum
If you love it like I love it
– sen de onu benim sevdiğim gibi seviyorsan
And you feel what I feel inside
– ve içimde hissettiğimi hissediyorsan
If you want it like I want it
– sen de onu benim istediğim gibi istiyorsan
Then baby let’s get it tonight
– öyleyse bebeğim hadi onu bu gece elde edelim
If you feel it, say hell yeah (hell yeah)
– eğer onu hissediyorsan, lanet olsun de (lanet olsun evet)
Say hell yeah (hell yeah)
– lanet olsun de (lanet olsun evet)
Say hell yeah (hell yeah)
– lanet olsun de (lanet olsun evet)
This is love, this is love, this is love
– bu aşk, bu aşk, bu aşk
Can you feel the love?
– aşkı hissedebiliyor musun?
Can you feel the love?
– aşkı hissedebiliyor musun?
Can you feel the love?
– aşkı hissedebiliyor musun?
This is love, this is love, this is love
– bu aşk, bu aşk, bu aşk
This is love for the bass, and love for the treble
– bu basgitar aşkı, soprano aşkı
Love for the orchestra, violinchello,
– orkestra aşkı, viyolensel aşkı
Love for computer beat, hotter than metal
– bilgisayar ritmi aşkı, metal daha sıcak
House beat housing, bouncing in the ghetto
– house evlerde çalıyor, gettolarda zıplıyor
We sip till we smash it, feeling alright
– kırana kadar yudumluyoruz, iyi hissediyoruz
And we rock the ghetto blaster, rocking all night
– ve gettoyu sallıyoruz, tüm gece
I sent a rocket to the globe, armor just stole
– dünyaya bir roket gönderdim, yeni çalınmış zırh
I fill it up and love it, and then I watch it explode
– tıka basa doldurdum onu ve seviyorum onu sonra patlamasını izliyorum
Eh, baby, yeah, alright
– eh, bebek, evet, pekala
Can you feel it?
– hissedebiliyor musun?
Good god, yeah, alright
– Ulu Tanrım, evet pekala
Can you feel the love?
– aşkı hissedebiliyor musun?
Can you feel the love?
– aşkı hissedebiliyor musun?
Can you feel the love?
– aşkı hissedebiliyor musun?
This is love, this is love, this is love
– bu aşk, bu aşk, bu aşk
This is love, this is love, this is love
– bu aşk, bu aşk, bu aşk
This is love, this is love, this is love
– bu aşk, bu aşk, bu aşk
This is love, this is love, this is love
– bu aşk, bu aşk, bu aşk
This is love, this is love, this is love
– bu aşk, bu aşk, bu aşk
Can you feel the love?
– aşkı hissedebiliyor musun?
Can you feel the love?
– aşkı hissedebiliyor musun?
Can you feel the love?
– aşkı hissedebiliyor musun?
Can you feel the love?
– aşkı hissedebiliyor musun?
Can you feel the love?
– aşkı hissedebiliyor musun?
Can you feel the love?
– aşkı hissedebiliyor musun?
Can you feel the love?
– aşkı hissedebiliyor musun?
Can you feel the love?
– aşkı hissedebiliyor musun?