You drift in with the wind
– Rüzgarla sürükleniyorsun
And use a library computer to check in
– Ve check-in yapmak için bir kütüphane bilgisayarı kullanın
“You can’t sleep at the table, ma’am
– “Masada uyuyamazsınız hanımefendi.”
You’re scaring the kids”
– Çocukları korkutuyorsun”
And the fall’s getting cold
– Ve sonbahar soğuyor
You try to catch salt air in an envelope
– Bir zarf içinde tuzlu havayı yakalamaya çalışın
So you can send it home
– Böylece eve gönderebilirsin.
Sit by the bay alone, sun on your skin
– Koy kenarında yalnız otur, teninde güneş
Another day up in flames
– Alevler içinde bir gün daha
Another cop that knows your name
– Adını bilen başka bir polis
(That knows your name)
– (Bu senin adını biliyor)
These assholes always sound the same
– Bu pislikler hep aynı sesi çıkarırlar.
Madelyn, I don’t think that I’ll see you again
– Madelyn, seni bir daha göreceğimi sanmıyorum.
Madelyn, I love you but we both know how this ends
– Madelyn, seni seviyorum ama ikimiz de bunun nasıl bittiğini biliyoruz.
Madelyn, the tide is coming in
– Madelyn, akıntı geliyor.
You pull out a cig
– Bir sigara çekiyorsun.
Imagine the air in your lungs as gasoline
– Ciğerlerinizdeki havayı benzin olarak düşünün
Lighted the fucker up
– O şerefsizi yaktı
Some people get all the luck
– Bazı insanlar tüm şansı yakalar.
Some gotta live
– Bazıları yaşamalı
Can’t find an address
– Adres bulamıyor
Nobody seems to know where you’re living at
– Kimse nerede yaşadığını bilmiyor gibi görünüyor.
I got you a birthday gift
– Sana bir doğum günü hediyesi aldım
I wanna send it with pictures of my kids
– Çocuklarımın fotoğraflarıyla birlikte göndermek istiyorum.
Another day up in flames
– Alevler içinde bir gün daha
(Day up in flames)
– (Gün alevler içinde)
Another year that looks the same
– Aynı görünen bir yıl daha
Madelyn, I don’t think that I’ll see you again
– Madelyn, seni bir daha göreceğimi sanmıyorum.
Madelyn, I love you but we both know how this ends
– Madelyn, seni seviyorum ama ikimiz de bunun nasıl bittiğini biliyoruz.
Madelyn, I heard that the tide is coming in
– Madelyn, gelgitin geldiğini duydum.
You’re lost in the grey
– Grinin içinde kayboldun
With two broken legs
– İki kırık bacaklı
Trying to swim
– Yüzmeye çalışıyorum
(Madelyn) Watch the clouds
– (Madelyn), bulutları İzlemek
(Madelyn) Empty out
– (Madelyn) Boşalt
(Madelyn) Flood the ground
– (Madelyn) Yere su bastı
(Madelyn) Try to sleep
– Uyumaya çalış
(Madelyn) In the steam
– (Madelyn) Buharın içinde
(Madelyn) From the street
– (Madelyn) Sokaktan
Madelyn, I don’t think that I’ll see you again
– Madelyn, seni bir daha göreceğimi sanmıyorum.
Madelyn, I love you but we both know how this ends
– Madelyn, seni seviyorum ama ikimiz de bunun nasıl bittiğini biliyoruz.
Madelyn, I heard that the tide is coming in
– Madelyn, gelgitin geldiğini duydum.
You’re lost in the grey
– Grinin içinde kayboldun
With two broken legs
– İki kırık bacaklı
Trying to swim
– Yüzmeye çalışıyorum
Kategoriler