There once was a ship that put to sea
– Bir zamanlar denize açılan bir gemi vardı.
And the name of that ship was the Billy o’ Tea
– Ve o geminin adı Billy o ‘Tea’ydı.
The winds blew hard, her bow dipped down
– Rüzgarlar sert esti, yayı aşağı daldı
Blow, me bully boys, blow (Hah!)
– Üfle, ben kabadayı çocuklar, üfle (Hah!)
Soon may the Wellerman come
– Yakında Wellerman gelebilir
To bring us sugar and tea and rum
– Bize şeker, çay ve rom getirmek için
One day, when the tonguin’ is done
– Bir gün, tonguin’ ne zaman bitti
We’ll take our leave and go
– İznimizi alıp gideceğiz.
She had not been two weeks from shore
– Kıyıdan iki hafta uzak kalmamıştı.
When down on her, a right whale bore
– Onun üzerine düştüğünde, sağ bir balina sıkıldı
The captain called all hands and swore
– Kaptan tüm elleri aradı ve yemin etti
He’d take that whale in tow (Hah!)
– O balinayı yedekte alırdı (Hah!)
Soon may the Wellerman come
– Yakında Wellerman gelebilir
To bring us sugar and tea and rum
– Bize şeker, çay ve rom getirmek için
One day, when the tonguin’ is done
– Bir gün, tonguin’ ne zaman bitti
We’ll take our leave and go
– İznimizi alıp gideceğiz.
Before the boat had hit the water
– Tekne suya çarpmadan önce
The whale’s tail came up and caught her
– Balinanın kuyruğu geldi ve onu yakaladı
All hands to the side, harpooned and fought her
– Tüm eller yana, zıpkınla ve onunla savaştı
When she dived down below (Huh!)
– Aşağıya daldığında (Huh!)
Soon may the Wellerman come
– Yakında Wellerman gelebilir
To bring us sugar and tea and rum
– Bize şeker, çay ve rom getirmek için
One day, when the tonguin’ is done
– Bir gün, tonguin’ ne zaman bitti
We’ll take our leave and go
– İznimizi alıp gideceğiz.
No line was cut, no whale was freed
– Hiçbir çizgi kesilmedi, hiçbir balina serbest bırakılmadı
The Captain’s mind was not on greed
– Kaptanın aklı açgözlülükte değildi.
But he belonged to the whaleman’s creed
– Ama o balina adamının inancına aitti.
She took that ship in tow (Huh!)
– O gemiyi yedekte aldı (Ha!)
Soon may the Wellerman come
– Yakında Wellerman gelebilir
To bring us sugar and tea and rum
– Bize şeker, çay ve rom getirmek için
One day, when the tonguin’ is done
– Bir gün, tonguin’ ne zaman bitti
We’ll take our leave and go
– İznimizi alıp gideceğiz.
For forty days, or even more
– Kırk gün, hatta daha fazla
The line went slack, then tight once more
– Çizgi gevşedi, sonra bir kez daha sıkılaştı
All boats were lost, there were only four
– Tüm tekneler kayboldu, sadece dört tane vardı
But still that whale did go
– Ama yine de o balina gitti.
Soon may the Wellerman come
– Yakında Wellerman gelebilir
To bring us sugar and tea and rum
– Bize şeker, çay ve rom getirmek için
One day, when the tonguin’ is done
– Bir gün, tonguin’ ne zaman bitti
We’ll take our leave and go
– İznimizi alıp gideceğiz.
As far as I’ve heard, the fight’s still on
– Duyduğum kadarıyla kavga hala devam ediyor.
The line’s not cut and the whale’s not gone
– Hat kesilmedi ve balina gitmedi.
The Wellerman makes his a regular call
– Wellerman düzenli bir arama yapar
To encourage the Captain, crew, and all
– Kaptan, mürettebat teşvik etmek, ve tüm
Soon may the Wellerman come
– Yakında Wellerman gelebilir
To bring us sugar and tea and rum
– Bize şeker, çay ve rom getirmek için
One day, when the tonguin’ is done
– Bir gün, tonguin’ ne zaman bitti
We’ll take our leave and go
– İznimizi alıp gideceğiz.
Soon may the Wellerman come
– Yakında Wellerman gelebilir
To bring us sugar and tea and rum
– Bize şeker, çay ve rom getirmek için
One day, when the tonguin’ is done
– Bir gün, tonguin’ ne zaman bitti
We’ll take our leave and go
– İznimizi alıp gideceğiz.
Kategoriler