You think you’re such a cool kid and everybody likes you
– Kendini havalı bir çocuk sanıyorsun ve herkes senden hoşlanıyor.
Know you think I’m stupid, say you know more than I do
– Aptal olduğumu düşündüğünü biliyorum, benden daha fazlasını bildiğini söyle
But what you’ll never understand, is I used to be such a fan
– Ama asla anlayamayacağın şey, eskiden böyle bir hayran mıydım
But now you’re such a cool kid, it’s like I don’t even know you
– Ama şimdi o kadar havalı bir çocuksun ki sanki seni tanımıyorum bile.
Yeah
– Evet
I’m getting really sick, sick of how sorry sounds
– Üzgünüm, ne kadar çok hasta, hasta oluyorum geliyor
Coming right out your mouth, oh-oh
– Ağzından çıkıveriyor, oh-oh
Don’t get too comfortable
– Fazla alışmayın
‘Cause I might not be there
– Çünkü orada olmayabilirim.
Next time you turn around, so
– Bir dahaki sefere arkanı döndüğünde, yani
What would you do if I leave and don’t come back?
– Ayrılıp geri dönmezsem ne yapardın?
I hope it breaks you in two (I hope it breaks you in two)
– Umarım seni ikiye böler (Umarım seni ikiye böler)
If I gave back all the pain that you put me through (Ooh, ooh-ooh, ooh, ooh)
– Eğer bana yaşattığın tüm acıyı geri verseydim (Ooh, ooh-ooh, ooh, ooh)
What would you do?
– Ne yapardın?
(Hahaha)
– (Hahaha)
I’ve always been a nice girl, I’m pretty understanding
– Her zaman iyi bir kız oldum, çok anlayışlıyım.
But you mess up my head, boy, and you’re taking me for granted
– Ama kafamı karıştırıyorsun evlat ve beni hafife alıyorsun.
And you’re probably gonna throw a fit (Throw a fit)
– Ve muhtemelen bir uyum atacaksın (Bir uyum at)
When I call you out on all your shit (All your shit)
– Seni tüm pisliklerinden çağırdığımda (Tüm pisliklerinden)
Yeah, I used to be a nice girl
– Evet, eskiden iyi bir kızdım.
I bet you wish it lasted, oh
– Bahse girerim sürmesini diliyorsundur, oh
I’m getting really sick, sick of how sorry sounds
– Üzgünüm, ne kadar çok hasta, hasta oluyorum geliyor
Coming right out your mouth (Out your mouth), oh-oh (Oh-oh)
– Hemen ağzından çıkıyor (Ağzından çıkıyor), oh-oh (Oh-oh)
Don’t get too comfortable
– Fazla alışmayın
‘Cause I might not be there
– Çünkü orada olmayabilirim.
Next time you turn around, so
– Bir dahaki sefere arkanı döndüğünde, yani
What would you do if I leave and don’t come back?
– Ayrılıp geri dönmezsem ne yapardın?
I hope it breaks you in two (I hope it breaks you in two)
– Umarım seni ikiye böler (Umarım seni ikiye böler)
If I gave back all the pain that you put me through (Ooh, ooh-ooh, ooh, ooh)
– Eğer bana yaşattığın tüm acıyı geri verseydim (Ooh, ooh-ooh, ooh, ooh)
What would you do?
– Ne yapardın?
We’ll make plans and I won’t show up
– Planlar yapacağız ve gelmeyeceğim.
I won’t listen, I’ll interrupt
– Dinlemeyeceğim, böleceğim.
When your birthday comes, won’t answer ya ’cause so what?
– Doğum günün geldiğinde sana cevap vermeyecek çünkü ne olmuş?
So what? So what?
– Ne olmuş yani? Ne olmuş yani?
I’ll go out and kiss your friends like, “Oh my God, get over it”
– Dışarı çıkıp arkadaşlarını öpeceğim, “Aman Tanrım, unut gitsin.”
Yeah, go get drunk so you forget I’m gone
– Evet, git sarhoş ol, böylece gittiğimi unutursun.
What would you do if I leave and don’t come back?
– Ayrılıp geri dönmezsem ne yapardın?
I hope it breaks you in two (Breaks you in two)
– Umarım seni ikiye böler (ikiye böler)
If I gave back all the pain that you put me through (Ooh, ooh-ooh, ooh, ooh)
– Eğer bana yaşattığın tüm acıyı geri verseydim (Ooh, ooh-ooh, ooh, ooh)
What would you do?
– Ne yapardın?
(Ooh, ooh-ooh, ooh, ooh)
– (Ooh, ooh-ooh, ooh, ooh)
What would you do?
– Ne yapardın?
(Ooh, ooh-ooh, ooh, ooh)
– (Ooh, ooh-ooh, ooh, ooh)
What would you do?
– Ne yapardın?
Kategoriler