I be so sick of you niggas, y’all contradicting
– Zenciler çok hasta olurum, siz aykırı y
I be so bored with myself, can you come and fuck me?
– Kendimden çok sıkıldım, gelip beni becerebilir misin?
I feel so ordinary, sad when you around me
– Etrafımdayken kendimi çok sıradan, üzgün hissediyorum.
Treat me like corduroy, wear me out
– Bana kadife gibi davran, beni yıprat
Arguments, you air me out
– Tartışmalar, beni havalandırın
Tripping ’bout your whereabouts
– Nerede olduğuna takılıyorum.
I can’t keep no conflict with you, boy, can we just rub it out?
– Seninle çatışmayı sürdüremem evlat, bunu ortadan kaldırabilir miyiz?
I don’t want no static with you, you know you my plug
– Seninle parazit istemiyorum, biliyorsun sen benim fişimsin.
And I can’t shake this habit, no, oh, oh
– Ve bu alışkanlıktan kurtulamıyorum, hayır, oh, oh
I’ve been up, baby
– Uyandım bebeğim.
Heavy reminiscin’
– Ağır anılar
Heavy on the missin’ you
– Bu kayıp senin için ağır
Wish shit was different than what it was (Oh yeah, ayy)
– Keşke bok olduğundan farklı olsaydı (Oh evet, ayy)
I’ve been up, baby
– Uyandım bebeğim.
Lost in the lie of us
– Yalanımızda kaybolduk
Lost, ain’t no findin’ us
– Kaybolduk, kimse bizi bulamıyor
I’ve been up, baby
– Uyandım bebeğim.
And if you wondered if I hate you (I do)
– Ve eğer senden nefret edip etmediğimi merak ettiysen (ediyorum)
Shitty of you to make me feel just like this
– Beni böyle hissettirmen çok boktan.
What I would do to make you feel just like this?
– Seni böyle hissettirmek için ne yapardım?
And if you wondered if I hate you (Fuck you)
– Ve eğer senden nefret edip etmediğimi merak ettiysen (Siktir git)
Shitty of you to make me feel just like this
– Beni böyle hissettirmen çok boktan.
What I would do to make you feel just like this?
– Seni böyle hissettirmek için ne yapardım?
Used to be too solid ’til you scrambled me
– Sen beni karıştırana kadar çok sağlamdı.
Used to be your rider, you mishandle me
– Eskiden senin sürücündü, beni yanlış kullandın.
Used to be nonviolent ’til you ambushed me
– Beni pusuya düşürene kadar şiddet kullanmazdın.
Now I’m out here wildin’ with you
– Şimdi burada seninle çılgınlaşıyorum.
Now I’m out here, silent treatment, that mean no permission (No)
– Şimdi buradayım, sessiz muamele, yani izin yok (Hayır)
Missionary gettin’ boring, can you switch positions? (Yeah)
– Misyoner sıkıcı olmaya başladı, pozisyon değiştirebilir misin? (Evet)
Hard to save your soul, you don’t ever listen, no (No)
– Ruhunu kurtarmak zor, asla dinlemiyorsun, hayır (Hayır)
I’ve been up, baby
– Uyandım bebeğim.
Heavy reminiscin’
– Ağır anılar
Heavy on the missin’ you
– Bu kayıp senin için ağır
Wish shit was different than what it was (Oh yeah, ayy)
– Keşke bok olduğundan farklı olsaydı (Oh evet, ayy)
I’ve been up, baby
– Uyandım bebeğim.
Lost in the lie of us
– Yalanımızda kaybolduk
Lost, ain’t no findin’ us
– Kaybolduk, kimse bizi bulamıyor
I’ve been up, baby
– Uyandım bebeğim.
And if you wondered if I hate you (I do)
– Ve eğer senden nefret edip etmediğimi merak ettiysen (ediyorum)
Shitty of you to make me feel just like this
– Beni böyle hissettirmen çok boktan.
What I would do to make you feel just like this?
– Seni böyle hissettirmek için ne yapardım?
And if you wondered if I hate you (Fuck you)
– Ve eğer senden nefret edip etmediğimi merak ettiysen (Siktir git)
Shitty of you to make me feel just like this
– Beni böyle hissettirmen çok boktan.
What I would do to make you feel just like this?
– Seni böyle hissettirmek için ne yapardım?
Kategoriler