Kategoriler
S Şarkı Sözleri Çevirileri

Summer Walker – Session 33 İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

Yeah
– Evet
Oh, no, no, no
– Oh, hayır, hayır, hayır
Oh, no, no, no, no, oh
– Oh, hayır, hayır, hayır, hayır, oh

Long as you had a dime
– Bir kuruşun olduğu sürece
4PF, ain’t shit else that be on your mind
– 4PF, aklında başka bir bok yok
Long as you got your cars and toys to drive
– Arabaların ve oyuncakların olduğu sürece
I should’ve known I couldn’t get your time
– Zamanını alamayacağımı bilmeliydim.
Long as you got your ice and got your drip
– Buzunu aldığın ve damlattığın sürece
Be on them private jets, takin’ trips
– Özel jetlere bin, gezilere çık
Come back at six
– Altıda geri gel
Wake me and your child
– Beni ve çocuğunu uyandır
And then won’t lay the dick
– Ve sonra sikini bırakmayacak
Make me wonder who you might’ve been layin’ with
– Birlikte yatarken beri’ olabilir kim merak ediyorum
Makes me wonder who you think you playin’ with
– Oynamayı düşünüyorsun onu merak bana’ yapar
I’m beside myself to keep playin’ this
– Kendimi yanında da açık kalsın bu ben’
Record back, over and over again
– Tekrar tekrar kayıt yapın
Swear that you’ve changed, but I know this the end
– Değiştiğine yemin et ama bunun sonunu biliyorum.
Long as you on the scene
– Olay yerinde olduğun sürece
Think you know your girl, that’s so funny to me
– Kızını tanıdığını sanıyorsun, bu benim için çok komik.
That’s why you done got left ’bout one or two times
– Yapılan bir ya da iki kez sol ’bout var bu yüzden
Got tired of your shit, you almost lost your mind, mind
– Bokundan sıkıldın, neredeyse aklını kaybediyordun.
Long as they call your name
– Adını söyledikleri sürece
You’ll continue to try to play these games
– Bu oyunları oynamaya devam edeceksiniz
Leave your family in the cold and rain
– Aileni soğukta ve yağmurda bırak
And I don’t think you’ll ever change your ways
– Ve asla yollarını değiştireceğini sanmıyorum.
‘Cause a house is not a home when no one’s there
– Kimse ne zaman ‘bir ev neden bir ev değil orada
So alone, no one’s there
– O kadar yalnız ki, orada kimse yok.
Should I move on since no one’s here?
– Burada kimse olmadığı için devam etmeli miyim?
Here
– Burada
You know what you got is good, that’s why
– Sahip olduklarının iyi olduğunu biliyorsun, bu yüzden
You refuse to let me walk out your life
– Hayatından çıkmama izin vermiyorsun.
But you refuse to match up with my vibe
– Ama benim hislerimle uyuşmayı reddediyorsun.
You keep wastin’ my time, but you keep wastin’ my time
– Zamanımı boşa harcamaya devam ediyorsun, ama zamanımı boşa harcamaya devam ediyorsun