Oh no
– Oh hayır
Yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet
Oh no (Oh)
– Oh hayır (Oh)
Yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet
Oh, no
– Oh, hayır
Yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet
Oh no
– Oh hayır
Yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet
First of all forget these bitches
– Her şeyden önce bu sürtükleri unut
I ain’t even care ’bout your riches
– Senin zenginliğin umurumda bile değil.
You know I’m a different girl
– Farklı bir kız olduğumu biliyorsun.
I come from a different world
– Farklı bir dünyadan geliyorum.
It ain’t even worth us splittin’ but
– Ayrılmamıza bile değmez ama
If you knew what I was hittin’ on
– Eğer neye çarptığımı bilseydin
You never would’ve came at me like that
– Bana asla böyle saldırmazdın.
Never would’ve tried play me like that
– Beni böyle oynatmayı asla denemezdim.
Like you don’t have to spend no time
– Sanki hiç vakit harcamak zorunda değilsin.
Like you don’t have to give your all
– Sanki her şeyini vermek zorunda değilmişsin gibi
Like you don’t have to do it right
– Sanki doğru yapmak zorunda değilsin.
Like you don’t have to, oh, oh, woah
– Sanki zorunda değilsin, oh, oh, woah
Like you don’t have to talk to me (Talk, talk to me)
– Sanki benimle konuşmak zorunda değilsin (Konuş, konuş benimle)
Like you don’t have to try to teach me
– Sanki bana öğretmeye çalışmak zorunda değilsin.
Like you ain’t have to learn me, earn me
– Sanki beni öğrenmek zorunda değilsin, beni kazan
All I wanted was for you to stay
– Tek istediğim senin kalmandı.
It’s the bare minimum for me
– Benim için minimum işte
I don’t wanna throw it all away
– Hepsini çöpe atmak istemiyorum.
It’s a good thing, it’s a good thing
– İyi oldu, iyi oldu
All I wanted was for you to stay
– Tek istediğim senin kalmandı.
It’s the bare minimum for me
– Benim için minimum işte
I don’t wanna throw it all away
– Hepsini çöpe atmak istemiyorum.
But you gon’ have to reciprocate
– Ama aynını yapmak zorunda gon’
You can take that bag back
– Çantayı geri alabilirsin.
I’ve had enough of all that
– Tüm bunlardan bıktım artık.
You tryna cover up what you lack, that’s just whack
– Sen de eksik örtbas hassas, duygusal ve kırılgan ki, tam üstüne bastın.
Give up the facade, I can see you
– Cepheden vazgeç, seni görebiliyorum.
If you let your guard down, I won’t tell no one
– Eğer gardını düşürürsen, kimseye söylemem.
You just be yourself but I’ma teach you
– Kendin ol ama sana öğreteceğim.
That love is built, it can’t be bought
– Bu aşk inşa edilmiştir, satın alınamaz
I know that you just used to these bitches (You used to)
– Biliyorum bu sürtüklere alışkındın (Alışkındın)
They ain’t ’bout shit (Bullshit)
– Ben (Saçmalık) ’bout bok değiller
They just with it (They waitin’)
– Onlar sadece onunla (bekliyorlar).
I know you met me in a club but I’m different (Different)
– Benimle bir kulüpte tanıştığını biliyorum ama ben farklıyım (Farklıyım)
I’m really fuckin’ with your heart, am I trippin’? (Oh, woah, oh)
– Gerçekten kalbinle dalga mı geçiyorum, kafayı mı yiyorum? (Oh, woah, oh)
All I wanted was for you to stay
– Tek istediğim senin kalmandı.
It’s the bare minimum for me
– Benim için minimum işte
I don’t wanna throw it all away
– Hepsini çöpe atmak istemiyorum.
It’s a good thing, it’s a good thing
– İyi oldu, iyi oldu
All I wanted was for you to stay
– Tek istediğim senin kalmandı.
It’s the bare minimum for me
– Benim için minimum işte
I don’t wanna throw it all away
– Hepsini çöpe atmak istemiyorum.
But you gon’ have to reciprocate
– Ama aynını yapmak zorunda gon’
Kategoriler