Ha
– Hektar
Ha, ha
– Ha, ha
Ooh-woah
– Ooh-woah
Ooh, oh, hey
– Ooh, oh, hey
Those things you did, I didn’t recognize how much they hurt me
– Yaptığın o şeyler beni ne kadar incittiklerini bilmiyordum.
Only I blamed it (I wanna apologize)
– Sadece ben suçladım (özür dilemek istiyorum)
Was I being too difficult for complainin’ for the pain I was dealin’ with?
– Şikayet için çok zor oldu ağrı için karşındakini oldu?
Or catchin’ you in different lies
– Ya da seni farklı yalanlarla yakalamak
That you would deny, cold-face-ed (Yeah)
– İnkar edeceğini, soğuk yüzlü ed (Evet)
But you found a way to make it back
– Ama geri dönmenin bir yolunu buldun.
But as much as I refused, my heart is still askin’, do you
– Ama ne kadar reddetsem de kalbim hala soruyor, değil mi?
Do you mean it when you say my name?
– Adımı söylerken ciddi misin?
‘Cause, lately, all this bullshit ain’t makin’ me feel what you say
– Çünkü son zamanlarda tüm bu saçmalıklar bana söylediklerini hissettirmiyor.
Tell me, do you mean it when you say my name?
– Söylesene, adımı söylerken ciddi misin?
‘Cause it’s always constant bullshit when you don’t do what you say
– Çünkü söylediğin şeyi yapmadığın zaman sürekli saçmalık olur.
Beside, apart from you, I would ride for you, I will (I will)
– Ayrıca, senden ayrı olarak, senin için binerdim, yapacağım (yapacağım)
Even them times you ain’t do me right, I was right here
– Beni doğru yapmadığın zamanlarda bile, tam buradaydım.
Showin’ you what the word, bein’ loyal is
– Sana sadık olmanın ne demek olduğunu göstermek
But we would always end up fightin’
– Ama sonunda hep kavga ederdik.
But the truth is I was only tryin’ to make it right
– Ama gerçek şu ki, sadece bunu düzeltmeye çalışıyordum.
Even thought I might’ve been wrong in the way that I didn’t keep it private
– Gizli tutmadığım için yanılmış olabileceğimi bile düşündüm.
Respondin’ in the best way I knew
– Bildiğim en iyi şekilde cevap veriyorum.
When you know that a bitch stay down
– O kaltağı tanıdığında yerde kal
When you been doubtin’ where I stay
– Nerede kaldığımdan şüphe ederken
Do you mean it when you say my name?
– Adımı söylerken ciddi misin?
‘Cause, lately, all this bullshit ain’t makin’ me feel what you say
– Çünkü son zamanlarda tüm bu saçmalıklar bana söylediklerini hissettirmiyor.
Tell me, do you mean it when you say my name?
– Söylesene, adımı söylerken ciddi misin?
‘Cause it’s always constant bullshit when you don’t do what you say
– Çünkü söylediğin şeyi yapmadığın zaman sürekli saçmalık olur.
I was only tryna live my life
– Sadece hayatımı yaşamaya çalışıyordum.
But darling, you’d rather let outside influence
– Ama sevgilim, dış etkenlere izin vermeyi tercih edersin.
That fame and fortune shit to ruin us, yeah
– Bizi mahveden şöhret ve servet boku, evet
Kategoriler