Lookin’ like it’s all catchin’ up to you lately
– Bakıyorum son zamanlarda size tüm yakalmak değil
Been a couple months since I told you, “It’s over”
– Sana “Bitti” diyeli birkaç ay oldu.
Caught me off guard when I saw you last week
– Geçen hafta seni gördüğümde beni hazırlıksız yakalamıştı.
Oh so tough, but you bluffed when you had me
– Oh çok zor, ama bana sahipken blöf yaptın.
Sayin’ “My ex” like my name ain’t Steve
– Adım Steve değilmiş gibi “eski sevgilim” demek
Gave you a chance and some dopamine
– Sana bir şans ve biraz dopamin verdi.
Safe to say, after me you peaked
– Benden sonra zirveye ulaştığını söylemek güvenli.
Still’ll give you dick anytime you need
– Yine de istediğin zaman sikini verirsin.
I admit that I wasn’t lost
– Kaybolmadığımı itiraf ediyorum.
You’re takin’ it twice as hard
– İki kat daha zor alıyorsun.
Criticize me all you want
– Beni istediğin kadar eleştirebilirsin.
But I’m always gonna be where you are (Where you are)
– Ama her zaman senin olduğun yerde olacağım (Olduğun yerde)
Where you are
– Olduğun yerde
But I’m always gonna be where you are
– Ama ben her zaman senin olduğun yerde olacağım
Where you are
– Olduğun yerde
But I’m always gonna be where
– Ama her zaman nerede olacağım
I took the high road, do it through every word
– Yüksek yoldan gittim, her kelimeyle yaptım.
Is it still that special if the whole world has owned?
– Tüm dünyanın sahip olması hala o kadar özel mi?
And you always chasin’, you can’t replace it
– Ve her zaman peşindesin, yerini alamazsın
Put those feelings back where they came from
– Bu duyguları geldikleri yere geri koy
Why can’t we just get along? Or, at least, let’s get it on?
– Neden beraber olamıyoruz? Ya da en azından başlayalım mı?
Honestly, I wouldn’t mind, I would do it one more time
– Dürüst olmak gerekirse, sorun olmaz, bir kez daha yapardım.
I would let you cut the line just so I could be right where you are
– Olduğun yerde olabilmem için çizgiyi kesmene izin verirdim.
Where you are, where you are
– Nerede, nerede
But I’m always gonna be where you are
– Ama ben her zaman senin olduğun yerde olacağım
Where you are
– Olduğun yerde
But I’m always gonna be where you are (Where you are)
– Ama her zaman senin olduğun yerde olacağım (Olduğun yerde)
Where you are
– Olduğun yerde
But I’m always gonna be where you are
– Ama ben her zaman senin olduğun yerde olacağım
Where you are
– Olduğun yerde
But I’m always gonna be, yeah
– Ama her zaman olacağım, evet
I mean
– Demek istediğim
If I’m always gonna be there, then I might as well
– Eğer her zaman orada olacaksam, o zaman da olabilirim
I don’t know about you, but, ah, come on
– Seni bilmem ama, ah, hadi ama
I still, I still love you, I still, I still love you
– Hala, hala seni seviyorum, hala, hala seni seviyorum
I still, I still love you, I still, I still love you
– Hala, hala seni seviyorum, hala, hala seni seviyorum
I still, I still love you (You, you, you)
– Hala seni seviyorum (Sen, sen, sen)
I still, I still love you (You, you, you)
– Hala seni seviyorum (Sen, sen, sen)
I still, I still love you (You, you, you)
– Hala seni seviyorum (Sen, sen, sen)
I still, I still love you (You, you, you)
– Hala seni seviyorum (Sen, sen, sen)
I still, I still love you
– Yine de ben hala seni seviyorum
I still love you, you
– Seni hala seviyorum, seni
I still love you, you
– Seni hala seviyorum, seni
Love you, I still love you
– Seni seviyorum, hala seni seviyorum
I still love you, damn
– Seni hala seviyorum, lanet olsun
This, this is love, I finally found it, haha
– Bu, bu aşk, sonunda buldum, haha
Kategoriler