Hey, I fall in love with you
– Hey, sana aşık oluyorum.
I don’t know where I am
– Nerede olduğumu bilmiyorum
You’re runnin’ through my mind
– Aklımdan geçiyorsun
And then you show me love
– Ve sonra bana aşkı gösteriyorsun
In my room, in my room
– Odamda, odamda
(Uh)
– (Ah)
Hey, you went away to save
– Hey, kurtarmaya gittin.
Yourself from all the rain
– Tüm yağmurdan kendini
And then I picked you up
– Sonra aldım
And then I showed you love
– Ve sonra sana aşkı gösterdim
And then we talked
– Sonra da konuştuk
Let our guards down (Down, down)
– Gardiyanlarımızı indir (Aşağı, aşağı)
I say, “You, you took me all around
– Ben de, “Sana, beni de kendinle aşağıya bırakıyorsun
Then treat me like a dog
– O zaman bana bir köpek gibi davran
And make me walk for miles
– Ve kilometrelerce yürümemi sağla
And then you held me up
– Ve sonra beni tuttun
I will never not love you”
– Sana asla aşık olmayacağım”
Not love you, uh
– Seni sevmiyorum, uh
About my pride
– Gururum hakkında
About my pride
– Gururum hakkında
About my pride
– Gururum hakkında
About my prize (There’s something ’bout my pride)
– Ödülüm hakkında (Gururumla ilgili bir şey var)
About my prize (There’s something ’bout my loving)
– Ödülüm hakkında (Sevgimle ilgili bir şey var)
About my pride (There’s something ’bout my pride)
– Gururum hakkında (Gururumla ilgili bir şey var)
About my pride (There’s something ’bout my loving)
– Gururum hakkında (Sevgimle ilgili bir şey var)
About my pride
– Gururum hakkında
Oh, yeah
– Oh, evet
Oh
– Ey
Kategoriler