Kategoriler
S Şarkı Sözleri Çevirileri

SEVENTEEN – 2 MINUS 1 İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

What’s two minus one?
– İki eksi bir nedir?

Hope you listen to this song ’cause I, I, I
– Umarım bu şarkıyı dinlersin çünkü ben, ben, ben
‘Cause I’m doing right just fine
– Sadece doğru yapıyorum çünkü iyi
I’m doing all right, doing all right
– Ben iyiyim, iyiyim
All the time in the world to myself
– Dünyada her zaman kendime
I can go out and drink all day and night
– Gece gündüz dışarı çıkıp içebilirim.
But why can’t I get you off my mind
– Ama neden seni aklımdan çıkaramıyorum

I can’t get you out of my head, yeah
– Seni aklımdan çıkaramıyorum, evet.
Gotta get you out of my head, yeah
– Seni aklımdan çıkarmalıyım, evet
How can you be so fine when I’m
– Ben varken nasıl bu kadar iyi olabiliyorsun
I’m, ayaya
– Ben aya

Two minus one
– İki eksi bir
I can see you’re doing really good without me, baby
– Bensiz gerçekten iyi olduğunu görebiliyorum bebeğim.
Two minus one
– İki eksi bir
I’m doing great myself
– Kendimi çok iyiyim
Hope you know I am
– Biliyorum umut

‘Cause I’m not lonely, lonely, lonely, lonely, yeah
– Çünkü ben yalnız değilim, yalnız, yalnız, yalnız, evet
Lonely, lonely, lonely, lonely, yeah
– Yalnız, yalnız, yalnız, yalnız, evet
Two minus one
– İki eksi bir
I’m super fine
– Süper iyiyim
I don’t need you anymore
– Artık sana ihtiyacım yok

And everytime I see you in my feed
– Ve seni her görüşümde kasetimde
I don’t feel anything anymore
– Artık hiçbir şey hissetmiyorum
We used to be best friends
– Eskiden en iyi arkadaştık.
I remember you said that you can be yourself when I’m around
– Ben buralardayken kendin olabileceğini söylediğini hatırlıyorum.
Guess that didn’t really matter
– Sanırım bu gerçekten önemli değildi.
All the feelings we had were not worth much to you at all
– Elimizdeki tüm duyguları sizin için çok değerli olduğunu tüm
Well, I moved on, so keep your two cents
– Hayatıma devam ettim, o yüzden iki kuruşun sende kalsın.
Sympathy subtraction
– Sempati çıkarma

I can’t get you out of my head, yeah
– Seni aklımdan çıkaramıyorum, evet.
Gotta get you out of my head, yeah
– Seni aklımdan çıkarmalıyım, evet
How can you be so fine when I’m
– Ben varken nasıl bu kadar iyi olabiliyorsun
I’m, I’m, I’m
– Ben, ben, ben

Two minus one
– İki eksi bir
I can see you’re doing really good without me, baby
– Bensiz gerçekten iyi olduğunu görebiliyorum bebeğim.
Two minus one
– İki eksi bir
I’m doing great myself
– Kendimi çok iyiyim
Hope you know I am
– Biliyorum umut

‘Cause I’m not lonely, lonely, lonely, lonely, yeah
– Çünkü ben yalnız değilim, yalnız, yalnız, yalnız, evet
Lonely, lonely, lonely, lonely, yeah
– Yalnız, yalnız, yalnız, yalnız, evet
Two minus one
– İki eksi bir
I’m super fine
– Süper iyiyim
I don’t need you anymore
– Artık sana ihtiyacım yok

I thought you were the one
– Senin o olduğunu sanıyordum.
Didn’t need any other
– Başka birine ihtiyacım yoktu.
I can still smell the perfume you used to wear in my clothes
– Giysilerimde giydiğin parfümün kokusunu hala alabiliyorum.
Can’t erase it, no
– Silemiyorum, hayır
I used to think you were that someone
– Eskiden senin o kişi olduğunu düşünürdüm.
We used to be so much alike
– Eskiden birbirimize çok benziyorduk.
I can still see you in myself
– Seni hala içimde görebiliyorum.
Love is so blinding, love is so blinding
– Aşk çok kör edici, aşk çok kör edici

Two minus one
– İki eksi bir
I can see you’re doing really good without me, baby
– Bensiz gerçekten iyi olduğunu görebiliyorum bebeğim.
Two minus one
– İki eksi bir
I’m doing great myself
– Kendimi çok iyiyim
Hope you know I am
– Biliyorum umut

‘Cause I’m not lonely, lonely, lonely, lonely, yeah
– Çünkü ben yalnız değilim, yalnız, yalnız, yalnız, evet
Lonely, lonely, lonely, lonely, yeah
– Yalnız, yalnız, yalnız, yalnız, evet
Two minus one
– İki eksi bir
I’m super fine
– Süper iyiyim
I don’t need you anymore
– Artık sana ihtiyacım yok

Don’t need you anymore
– Artık sana ihtiyacım yok
I need you
– Sana ihtiyacım var