Everybody tells me that it’s so hard to make it,
– Herkes bana bunun yapmak için çok zor olduğunu söylüyor.
it’s so hard to break it
– Kırmak için çok zor
and there’s no way to fake it.
– Ve taklit etmenin bir yolu yok!
Everybody tells me that it’s wrong what I’m feeling,
– Herkes bana hissettiğimin yanlış olduğunu söylüyor.
I shouldn’t believe in the dreams that I’m dreamin’.
– Hayallerimde buna inanmamalıyım.
I hear it everyday,
– Bunu hergün duyuyorum.
I hear it all the time.
– Bunu her zaman duyuyorum.
I’m never gonna amount to much
– Çok bağlı olmayacağım
but they’re never gonna change my mind.
– Ama onlar aklımı asla değiştiremeyecekler.
Tell me, tell me, tell me,
– Söyle, söyle, söyle bana
something I don’t know x3.
– Bilmediğim birşey…
Tell me, tell me, tell me,
– Söyle, söyle, söyle bana
something I don’t know x3.
– Bilmediğim birşey…
How many inches in a mile?
– Bir milde kaç inç vardır?
What it takes to make you smile.
– Seni güldürmek için ne lazımdır?
Get cha not to treat me like, a child, baby
– Bana bir çocuk, bir bebek gibi davranma!
Tell me, tell me, tell me,
– Söyle, söyle, söyle bana
something I don’t know
– bilmediğim bir şey
Tell me, tell me, tell me,
– Söyle, söyle, söyle bana
something I don’t know x3.
Tell me, tell me, tell me,
– Söyle, söyle, söyle bana
something I don’t know
– bilmediğim bir şey
Everybody tells me
– Herkes bana diyor ki
I don’t know what I’m doing,
– Ne yaptığımı bilmiyorum.
this life I’m pursuing,
– Bu hayat, ben kovalıyorum.
the odds I’ll be loosing.
– Tuhaflıklar, kaybeden ben olacağım.
Everybody tells me that it’s one in a million,
– Herkes bana diyor ki bu milyonda bir
like one in a billion
– Bir milyonda bir gibi
one in a zillion.
– Çok büyük bir sayının içinde bir…
I hear it everyday,
– Bunu hergün duyuyorum.
I hear it all the time.
– Bunu her zaman duyuyorum.
I’m never gonna amount to anything,
– Hiçbirşeye bağlı kalmayacağım.
but they’re never gonna change my mind.
– Ama onlar aklımı asla değiştiremeyecekler.
Tell me, tell me, tell me,
– Söyle, söyle, söyle bana
something I don’t know x3.
– Bilmediğim birşey…
Tell me, tell me, tell me,
– Söyle, söyle, söyle bana
something I don’t know x3.
– Bilmediğim birşey…
How many inches in a mile?
– Bir milde kaç inç vardır?
What it takes to make you smile.
– Seni güldürmek için ne lazımdır?
Get cha not to treat me like, a child, baby
– Bana bir çocuk, bir bebek gibi davranma!
Tell me, tell me, tell me,
– Söyle, söyle, söyle bana
something I don’t know x3.
– Bilmediğim birşey…
I’m on my way.
– Ben kendi yolumdayım.
I know I’m gonna get there someday.
– Biliyorum burayı birgün alacağım.
It doesn’t help, when you say:
– Bu hiç yardım etmiyor sen şöyle dediğinde:
It won’t be easy!
– Kolay olmayacak!
Tell me, tell me, tell me,
– Söyle, söyle, söyle bana
something I don’t know x3.
– Bilmediğim birşey…
Tell me, tell me, tell me,
– Söyle, söyle, söyle bana
something I don’t know x3.
– Bilmediğim birşey…
How many inches in a mile?
– Bir milde kaç inç vardır?
What it takes to make you smile.
– Seni güldürmek için ne lazımdır?
Get cha not to treat me like, a child, baby
– Bana bir çocuk, bir bebek gibi davranma!