(Pipe that shit up, TnT)
– (Şu boku sık, TnT)
(Damn, Kai, you goin’ crazy)
– (Kahretsin, Kai, deliriyorsun)
You know I’m getting married next year
– Gelecek yıl evleneceğimi biliyorsun.
You know you got the kind of love that a nigga need (Need, yeah)
– Bir zencinin ihtiyaç duyduğu türden bir sevginin olduğunu biliyorsun (ihtiyacın var, evet)
You know you got the kind of touch only a nigga dream (Oh, yeah, yeah)
– Sadece zenci rüyası gibi bir dokunuşun olduğunu biliyorsun (Oh, evet, evet)
I never meant to break your heart or hurt your self-esteem (Self-esteem, yeah)
– Asla kalbini kırmak ya da benlik saygını incitmek istemedim (Benlik saygısı, evet)
I never meant to play my part and act selfishly (Yeah)
– Asla rolümü oynamak ve bencilce davranmak istemedim (Evet)
Looking for what was in my face the whole time (Whole time)
– Her zaman yüzümdekini arıyorum (Her zaman)
Hoping that it ain’t too late ’cause I’m
– Umarım çok geç değildir çünkü ben
Tired of the same old bitches (Of the same old bitches)
– Aynı eski sürtüklerden bıktınız (Aynı eski sürtüklerden)
Know you get tired of the same old niggas (Of the same old niggas)
– Aynı eski zencilerden (Aynı eski zencilerden) bıktığını biliyorum.
Looking for love, looking for the hype
– Aşkı aramak, yutturmaca aramak
Same crowd in the club every night
– Kulüpte her gece aynı kalabalık
I’m wondering, is you looking for a husband?
– Merak ediyorum, bir koca mı arıyorsunuz?
A youngin out here looking for a wife (Yeah)
– Burada bir eş arayan bir genç (Evet)
Girl, let’s get it right
– Kızım, her şeyi düzeltelim.
Only thing shorter than these love songs is life, yeah
– Bu aşk şarkılarından daha kısa olan tek şey hayat, evet
When you finally find someone to call your own, no more sharing
– Sonunda kendininkini arayacak birini bulduğunda, artık paylaşmak yok
Run away as far as y’all can go and start a family
– Gidebildiğiniz kadar uzağa kaçın ve bir aile kurun
And I done been here many times before (Oh, yeah)
– Ve daha önce burada birçok kez bulundum (Oh, evet)
And every time, I done got it wrong (Oh, why?)
– Ve her seferinde yanlış yaptım (Oh, neden?)
They say when it’s right, you’ll know (You’ll know)
– Doğru olduğunda, bileceksin (Bileceksin) derler.
I know for sure
– Kesin olarak biliyorum.
Your love what I was waiting on (Yeah, yeah, yeah)
– Aşkın beklediğim şey (Evet, evet, evet)
Your love’s what I been waiting on
– Aşkın beklediğim şeydi.
Your love (Your love), your love (Your love)
– Aşkın (Aşkın), aşkın (Aşkın)
Your love (Your love), your love (Your love)
– Aşkın (Aşkın), aşkın (Aşkın)
Your love’s the one I been waiting on
– Beklediğim senin aşkın.
Yeah, yeah, yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet, evet, evet
Yeah, uh, yeah, yeah, yeah, yeah (Ooh)
– Evet, evet, evet, evet, evet (Ooh)
Someone as crazy as you (Ooh)
– Senin kadar deli biri (Ooh)
Someone great at lovemaking as you (Yeah)
– Senin gibi sevişmede harika biri (Evet)
Someone as patient as you (Ooh, yeah)
– Senin kadar sabırlı biri (Ooh, evet)
Someone as amazing as you (Yeah)
– Senin kadar harika biri (Evet)
Yeah, yeah, yeah, yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet, evet, evet, evet
Amazing as you (Same old me, same old me, same)
– Senin kadar harika (Aynı eski ben, aynı eski ben, aynı)
Married next year (You know me, I’m)
– Gelecek yıl evliyim (Beni tanıyorsun, ben)
Getting married next year (To my only, fuck it)
– Gelecek yıl evleniyorum (Tek başıma, siktir et)
Uh, let’s get married
– Hadi evlenelim.
I’m getting married
– Evleniyorum.
Is you ready?
– Hazır mısın?
‘Cause I’m ready
– Çünkü hazırım
Let’s get married, yeah, uh
– Hadi evlenelim, evet, uh
Let’s get married, yeah, uh
– Hadi evlenelim, evet, uh
I’m getting married
– Evleniyorum.
We getting married
– Evleniyoruz.
I’m getting married
– Evleniyorum.
Let’s get married
– Hadi evlenelim
I’m getting married next year
– Seneye evleniyorum.
Kategoriler