Kategoriler
R Şarkı Sözleri Çevirileri

Rihanna – Work ft. Drake İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

Work, work, work, work, work, work
– Çalış, çalış, çalış, çalış, çalış, çalış
He say me have to
– Bana diyor ki: (çalışmak) zorundasın
Work, work, work, work, work, work
– Çalış, çalış, çalış, çalış, çalış, çalış
He see me do me
– Beni pis işler yaparken görüyor
Dirt, dirt, dirt, dirt, dirt, dirt
– Pis, pis, pis, pis, pis, pis
So me put in
– O yüzden beni içeri sokup (diyor ki)
Work, work, work, work, work, work
– Çalış, çalış, çalış, çalış, çalış, çalış
When you all gon’?
– Nasıl ilerleyeceksin?
Learn, learn, learn, learn, learn, learn
– Öğren, öğren, öğren, öğren, öğren, öğren
Me no care if him
– Beni önemseme eğer o inciniyorsa
Hurt, hurt, hurt, hurting
– İnciniyor, inciniyor, inciniyorsa


Dry!… Me a desert him
– Kurut!… beni onun bir çölünde
No time to have you lurking
– Gizlenecek zaman yok
Him ah go act like he don’t like it
– Sevmiyormuş gibi davranıyor
You know I dealt with you the nicest… 
– Biliyorsun seninle en iyi şekilde ilgilendim
Nobody touch me, I’m the righteous
– Kimse bana dokunamaz, ben haklıyım
Nobody text me in a crisis
– Kimse bana bunalımdayken mesaj atamaz
I believed all of your dreams, adoration
– Bütün hayallerine inandım, taparcasına
You took my heart and my keys and my patience
– Kalbimi, anahtarlarımı ve dayanma gücümü aldın
You took my heart on my sleeve for decoration
– Sen benim kalbimi dekoratif bir süs diye aldın
You mistaken my love I brought for you for foundation
– İnşa etmen için getirdiğim aşkımı yanlış anladın
All that I wanted from you was to give me something that I never had
– Senden tek istediğim bana daha önce sahip olmadığım şeyi vermekti.
Something that you’ve never seen
– Hiç görmediğin bir şeyi
Something that you’ve never been
– Hiç görmediğin bir şeyi
But I wake up and act like nothing’s wrong
– Ama uyanıyorum ve hiçbir şey olmamış gibi davranıyorsun
Just get ready for work, work, work… 
– Sadece çalışmak için hazırlanıyorum

He say me have to
– Bana diyor ki:(çalışmak) zorundasın
Work, work, work, work, work, work
– Çalış, çalış, çalış, çalış, çalış, çalış
He see me do me
– Beni pis işler yaparken görüyor
Dirt, dirt, dirt, dirt, dirt, dirt
– Pis, pis, pis, pis, pis, pis
So me put in
– O yüzden beni içeri sokup (diyor ki)
Work, work, work, work, work, work
– Çalış, çalış, çalış, çalış, çalış, çalış
When you all gon’?
– Nasıl ilerleyeceksin?
Learn, learn, learn, learn, learn, learn
– Öğren, öğren, öğren, öğren, öğren, öğren
Before the tables turned, turned turned turned
– Durum tersine dönmeden önce, dönmeden, dönemeden, dönmeden, dönmeden

Beg you something please
– Bir şey için yalvarıyorum sana lütfen
Baby don’t you leave
– Bebeğim ayrılma
Don’t leave me stuck here in the streets (no, no)
– Beni bu caddelerde mahsur bırakma (hayır, hayır)
If I get another chance to
– Başka bir şansım olursa
I will never, no never neglect you
– Seni asla ama asla ihmal etmeyeceğim
I mean who am I to hold your past against you
– Demek istediğim ben kimin ki seni geçmişinle yargılayayım
I just hope that it gets to you
– Bunu anladığını umuyorum
I hope that you see this through
– Bu sayede umarım görürsün
I hope that you see this true
– Bu gerçeği gördüğünü umuyorum
What can I say?
– Ne diyebilirim ki?
Please recognize I’m trying babe
– Lütfen fark et, deniyorum bebeğim
I have to
– Denemek zorundayım

Work, work, work, work, work, work
– Çalış, çalış, çalış, çalış, çalış, çalış
He say me have to
– Bana diyor ki: (çalışmak) zorundasın
Work, work, work, work, work, work
– Çalış, çalış, çalış, çalış, çalış, çalış
He see me do me
– Beni pis işler yaparken görüyor
Dirt, dirt, dirt, dirt, dirt, dirt
– Pis, pis, pis, pis, pis, pis
So me put in
– O yüzden beni içeri sokup (diyor ki)
Work, work, work, work, work, work
– Çalış, çalış, çalış, çalış, çalış, çalış
When you all gon’?
– Nasıl ilerleyeceksin?
Learn, learn, learn, learn, learn, learn
– Öğren, öğren, öğren, öğren, öğren, öğren
Me no care if him
– Beni önemseme eğer o inciniyorsa
Hurt, hurt, hurt, hurting
– İnciniyor, inciniyor, inciniyorsa

Yeah, okay
– Evet, tamam
You need to get done, done, done, done
– Becerilmen gerekiyor
at work, come over
– Bana gel
We just need to slow the motion
– Sadece yavaş hareket etmeliyiz
Don’t give that away to no one
– Bunu başka birine verme
Long distance, I need you
– Uzun mesafe, sana ihtiyacım var
When I see potential I just gotta see it through
– Potansiyel gördüğümde içinide görmem lazım…
If you had a twin I would still choose you
– Bir ikizin olsaydı yine seni seçerdim
I don’t wanna rush into it, if it’s too soon
– Çok acele ettirmek istemem, eğer baya yakında…
But I know you need to get done, done, done, done
– Ama becerilmen gerektiğini biliyorum
If you come over
– Bana geldiğinde

Sorry if I’m way less friendly
– Arkadaş canlısı değilsem kusura bakma
I got niggas tryna end me
– Sonumu getirmeye çalışan adamlar var
Oh, yeah, I spilled all my emotions tonight, I’m sorry
– Evet, bu akşam bütün duygularımı döktüm, kusura bakma
Rolling, rolling, rolling, rolling, rolling
– Yuvarlanıyorum, yuvarlanıyorum, yuvarlanıyorum
How many more shots until you’re rolling?
– Senin de yuvarlanman için kaç shot (içmen) daha gerekiyor
We just need a face to face
– Baş başa kalmamız gerekiyor
You could pick the time and the place
– Zamanı ve mekanı seçebilirsin
You spent some time away
– Biraz zamamı harcadın
Now you need to forward and give me all the
– Şimdi ileri sarman ve bana hepsini geri vermen gerekiyor

Work, work, work, work, work, work
– Çalış, çalış, çalış, çalış, çalış, çalış
He say me have to
– Bana diyor ki: (çalışmak) zorundasın
Work, work, work, work, work, work
– Çalış, çalış, çalış, çalış, çalış, çalış
He see me do me
– Beni pis işler yaparken görüyor
Dirt, dirt, dirt, dirt, dirt, dirt
– Pis, pis, pis, pis, pis, pis
So me put in
– O yüzden beni içeri sokup (diyor ki)
Work, work, work, work, work, work
– Çalış, çalış, çalış, çalış, çalış, çalış
When you all gon’?
– Nasıl ilerleyeceksin?
Learn, learn, learn, learn, learn, learn
– Öğren, öğren, öğren, öğren, öğren, öğren
Me no care if him
– Beni önemseme eğer o inciniyorsa
Hurt, hurt, hurt, hurting
– İnciniyor, inciniyor, inciniyorsaMmmmm, mmmmm
Work, work, work
– Çalış, çalış, çalış
Work, work, work
– Çalış, çalış, çalış