– Kül kutumdan bir yudum aldım.
It didn’t bother me too much
– Beni rahatsız etmedi çok fazla
I spit another tooth in the trash can
– Çöp kutusuna bir diş daha tükürdüm.
I gave up on keepin’ me in touch
– Beni irtibatta tutmaktan vazgeçtim.
When I go out, it ain’t gonna hurt at all
– Dışarı çıktığımda, hiç acıtmayacak.
A choir of angels, euthanasia
– Melekler korosu, ötenazi
Behold, a sober moment
– İşte, ayık bir an
Too short, and far between
– Çok kısa ve çok uzak
I should crack one open
– Bir açık kırmalıyım
To celebrate bein’ clean
– Temiz olmayı kutlamak için
When I go out, it ain’t gonna hurt at all
– Dışarı çıktığımda, hiç acıtmayacak.
An end to anger, euthanasia
– Öfkenin sonu, ötenazi
When I go out, it ain’t gonna hurt at all
– Dışarı çıktığımda, hiç acıtmayacak.
Familiar stranger, euthanasia
– Tanıdık yabancı, ötenazi
They say it’s painless
– Acısız olduğunu söylüyorlar.
Euthanasia
– Ötenazi
