Aren’t you somethin’ to admire– Sen hayran olunacak birşey değil misinCause your shine is somethin’ like a mirror– Çünkü parlaklığın tıpkı bir ayna gibiAnd I can’t help but notice– ve farketmeden edemiyorumYou reflect in this heart of mine– bunu kalbime yansıttığınıIf you ever feel alone and– Eğer yalnız hissedersen veThe glare makes me hard to […]
Sometimes I slide away, silently– Bazen uzağa savruluyorum, sessizceI slowly lose myself, over and over– Yavaşça kendimi kaybediyorum, tekrar tekrarTake comfort in my skin endlessly– Sonsuzca tenimde rahatlaSurrender to my will forever and ever– İsteğime sonsuza dek teslim ol I dissolve in trust– Güvenle çözünüyorumI will sing with joy– Keyifle şarkı söyleyeceğimI will end up […]
I’ll show you all of the places I’m dreaming of– Hayalini kurduğum tüm yerleri sana göstereceğimI’ll take you to the Ocean,– Seni okyanusa götüreceğimI’ll bring the Sun– Güneş’i getireceğimWe are seventeen, we are just begun…– Biz 17 yaşındayız,daha yeni başladık I have loved a five four and then some– 4-5 kişiyi sevdim,ve sonra birkaç kişiyiBut […]
Loving him is like driving a new Maserati down a dead end street– Onu sevmek çıkmaz sokağa doğru yeni bir Maserati sürmek gibi Faster than the wind,Passionate as sin, ended so suddenly– Rüzgardan daha hızlı , günah gibi tutkulu, ama çabucak bitiyor Loving him is like trying to change your mind– Onu sevmek fikrini değiştirmeye […]
I was there to witness– orada tanık oldumCandice’s inner princess– Candice’in içindeki prenseseShe wants the boys to notice her– o erkeklerin onu fark etmesini istiyorAnd bow to her poses– ve pozlarına selam vermeleriniShe was educated– o eğitimliydiAlthough I could not undertstand– anlayamama rağmenHow she’s got lots of different voices– onun nasıl bir sürü farklı erkek […]
A shot in the dark– karanlıkta bir silah sesiA past, lost in space– bir geçmiş, boşlukta kayıpWhere do I start– nereden başlasamThe past, and the chase– geçmişden ve iz sürerek mi?You hunted me down– beni avlayana kadar peşimdeydinLike a wolf, a predator– bir kurt, bir yırtıcı hayvan gibiI felt like a deer in love lights– […]
Once upon time– Evvel zaman içindeA few mistakes ago– Birkaç hata öncesindeI was in your sights– Gözlerinin önündeydimYou got me alone– Beni yalnız buldunYou found me– Beni buldunYou found me– Beni buldunYou bound me– Beni kısıtladın I guess you didn’t care– Sanırım pek umursamamıştınAnd I guess I liked that– Galibe ben de bundan hoşlanmıştımAnd when […]
Some nights, I stay up cashing in my bad luck– Bazı geceler, oturup kötü şanslarımı sayarımSome nights, I call it a draw– Bazı geceler, berabere bittiğini söylerimSome nights, I wish that my lips could build a castle– Bazı geceler, Dudaklarımın bir kale oluşturmasını isterimSome nights, I wish they’d just fall off– Bazı geceler, sadece kelimelerin […]
If you love it like I love it– sen de onu benim sevdiğim gibi seviyorsanAnd you feel what I feel inside– ve içimde hissettiğimi hissediyorsanIf you want it like I want it– sen de onu benim istediğim gibi istiyorsanThen baby let’s get it tonight– öyleyse bebeğim hadi onu bu gece elde edelimIf you feel it, […]
Ever wonder about what he’s doing– Hiç ne yaptığını merak ettiğin oldu mu?How it all turned to lies– Nasıl herşeyin yalandan ibaret olduğunu gördüğün?Sometimes I think that it’s better to never ask why– Bazen düşünüyorum da, en iyisi nedenini hiç sormamak. Where there is desire– Tutku olan yerdeThere is gonna be a flame– Alev de […]
Wish I may, wish I might– keşke yapabilsem, keşke yapabilseydimFind my one true love tonight.– bu gece gerçek aşkımı bulabilseydimDo you think that he– sence oCould be you?– sen olabilir miydin?If I pray really tight,– eğer çok iyi dua edersemGet into a fake bar fight,– sahte bir bar kavgasına karışsamWhile I’m walking down– caddeden aşağıThe […]
Yellow diamonds in the light– Işık içinde sarı elmaslarAnd we’re standing side by side– Ve biz yanyana oturuyoruzAs your shadow crosses mine– Ve senin gölgen benim eksenimdeWhat it takes to come alive– Canlanmak için ne alırsın? It’s the way I’m feeling I just can’t deny– Bu şekilde ben hissediyorum inkar edememBut I’ve gotta let it […]