Синяки на шее моё украшение– Boynumdaki çürükler benim süslememdirТянется ко мне это притяжение– Bu cazibe bana doğru uzanıyorУкусы на ключицах, я совсем не против– Köprücük kemiklerinde ısırıklar var, hiç sakıncası yokДавай убежим, мы в этом мире боги– Hadi kaçalım, biz bu dünyada tanrıyız Люблю я грязь, не спорю, но её слишком много– Çamuru seviyorum, tartışmıyorum […]
Darling, speak to me but don’t you say a word– Sevgilim, konuş benimle ama tek kelime etmeLight a cigarette, I’ll watch it as it burns– Bir sigara yak, yanarken izleyeceğimRemember telling me that you thought you were cursed?– Lanetli olduğunu düşündüğünü söylemiştin ya?I’m in love with every song you’ve ever heard– Duyduğun her şarkıya aşığım […]
Air in my lungs– Ciğerlerimdeki hava‘Til the road begins– Yol başlayana kadarAs the last of the bugs– Böceklerin sonuncusu olarakLeave their homes again– Evlerini tekrar terk etAnd I’m splitting the road down the middle– Ve yolu ortadan ikiye bölüyorumFor a minute the world seemed so simple– Bir an için dünya çok basit görünüyordu Feel the […]
Top priority, they running to me– Önceliğim, bana koşuyorlarBitches flying all the way from Europe to me (Yeah)– Avrupa’dan bana kadar uçan sürtükler (Evet) Anybody came around, I turned ’em up– Buraya gelen olursa, onları ben büyüttüm.Ain’t nobody gave me shit, I earned this stuff– Kimse bana bir bok vermedi, ben bunları kazandımAll cap aside, […]
It cost to be alive– Hayatta olmanın bedeliI won’t say I’m king of the jungle, but, I survived– Ormanın kralı olduğumu söylemeyeceğim ama hayatta kaldım.Watch the cookies crumble in front of me, at least I tried– Önümdeki kurabiyelerin parçalanmasını izle, en azından denedimYou know what you call it, robbed what you call it?– Ne dediğini […]
You— You are my, my— feel me love– Sen- Sen benimsin, benim- aşkımı hissetYou— You are my, my— feel me love– Sen- Sen benimsin, benim- aşkımı hisset Some of these guys just bad on a desktop tryna bring on a ‘net war– Bu adamlardan bazıları masaüstünde ağ savaşı başlatmaya çalışıyor.Me and Elizabeth stood in a […]
Oh-oh, oh-oh– Oh-oh, oh-ohThere was Heaven in your eyes– Gözlerinde Cennet vardıI was not baptized– Vaftiz olmadımEverything’s alright when– Her şey yolunda olduğundaShe calls me back, she calls me back– Beni geri çağırıyor, beni geri çağırıyorLost for a long time– Uzun zamandır kayıpTwo parallel lines– İki paralel çizgiEverything’s alright when– Her şey yolunda olduğundaShe calls […]
I love you and me– Seni ve beni seviyorumDancing in the moonlight– Ay ışığında dans etmekNobody can see– Kimse göremezIt’s just you and me tonight– Sadece sen ve ben bu gece You know I got ya– Seni yakaladığımı biliyorsun.Ain’t nobody got you like that– Kimse seni böyle yakalayamazAin’t nobody gonna have your back like the […]
Ooh, silence is making me nostalgic– Sessizlik beni nostaljik yapıyorTwo sizes big your shirt in my apartment– Dairemde iki beden büyük tişörtün var.Oh, we were kids, but that don’t make this less hard– Biz çocuktuk ama bu işi daha az zorlaştırmaz.If I could fly I doubt I’d even do it– Uçabilseydim, yapacağımdan bile şüpheliydim.I’d probably […]
Кхм-кхм– Hmm-hmmКхм-кхм-кхм– Hmm, hmm, hmmЕ– EЕ, SAO Records– E, SAO Kayıtları В 90-ые родился в городе Хабаровск– 90’lı yıllarda Khabarovsk şehrinde doğduМинорные биточки, текстики, чтобы вызвать жалость– Küçük parçalar, acımaya neden olacak dokularОбщага, помню её замызганный подъезд– Yurt, onun kirli girişini hatırlıyorumДеревня, мы с батей на корнёвку в лес– Köy, baba ve ben ormana kök […]
Two months since you got back– Döneli iki ay oldu.How have you been and are you bored yet?– Nasılsın ve hala sıkılmadın mı?The weather ain’t been bad– Hava kötü değildiIf you’re into masochistic bullshit– Eğer mazoşist saçmalıklarla uğraşıyorsanAnd every photograph– Ve her fotoğrafThat’s taken here is from the summer– Bu yazdan alınmış.Some guy won Olympic […]
Нагоняй слезу– Gözyaşı dökБыстрым языком– Hızlı bir dille Нагоняй слезу быстрым языком– Gözyaşlarını hızlı bir dille yakalaБриллианты здесь в синем-голубом– Buradaki elmaslar mavi-mavi renkteНебо и вода, в засос горизонт– Gökyüzü ve su, ufukta emilirИ не говори, что всё это сон– Ve bunların hepsinin bir rüya olduğunu söylemeНагоняй слезу быстрым языком– Gözyaşlarını hızlı bir dille yakalaБриллианты […]