We fight, we fall, we fuck
– Kavga ediyoruz, düşüyoruz, sikişiyoruz
I sleep until the sun
– Güneşe kadar uyuyorum.
I burn the memories
– Anıları yakıyorum
Your stomachs never full
– Midelerin asla dolmaz.
It’s filled with chemicals
– Kimyasallarla dolu
The sound, it ends the lull
– Ses, sükuneti bitirir
Break
– Kırmak
Yeah
– Evet
I hate to see you cry
– Ağladığını görmekten nefret ediyorum.
The low, it kills the high
– Alçağı, yükseği öldürür.
The years that pass you by
– Seni geçen yıllar
I need some space
– Biraz zamana ihtiyacım var
Feel like giving up and it’s late
– Vazgeçmek gibi hissediyorum ve geç oldu
I felt down before, but I can’t
– Daha önce kendimi kötü hissettim ama yapamam.
See that memory in that space
– O boşluktaki hafızayı gör
Sing that reverie in that place, it’s empty
– O reveriyi o yerde söyle, boş
All of the things that we promised, it’s true
– Söz verdiğimiz her şey doğru.
All of the nights that I promised to you
– Sana söz verdiğim bütün geceler
That I would change
– Değişeceğimi
I felt it all
– Hepsini hissettim
The sound, the sight
– Ses, manzara
The light across your face
– Yüzündeki ışık
Lie down
– Uzanmak
Lie down
– Uzanmak
Wake up
– Uyanmak
Wake up
– Uyanmak
The pain and agony
– Acı ve ızdırap
The silent casualties
– Sessiz kayıplar
The brain anatomy (Fails you)
– Beyin anatomisi (Sizi hayal kırıklığına uğratır)
I need some space
– Biraz zamana ihtiyacım var
Feel like giving up and it’s late
– Vazgeçmek gibi hissediyorum ve geç oldu
I felt down before, but I can’t
– Daha önce kendimi kötü hissettim ama yapamam.
See that memory in that space
– O boşluktaki hafızayı gör
Sing that reverie in that place, it’s empty
– O reveriyi o yerde söyle, boş
All of the things that we promised, it’s true
– Söz verdiğimiz her şey doğru.
All of the nights that I promised to you
– Sana söz verdiğim bütün geceler
That I would change (Change, change, change, change)
– Değiştir, değiştir, değiştir, değiştir)değiştirmem
I felt it all
– Hepsini hissettim
The sound, the sight
– Ses, manzara
The light across your face
– Yüzündeki ışık
Lie down
– Uzanmak
Lie down
– Uzanmak
Wake up
– Uyanmak
Wake up
– Uyanmak
All that’s left behind is memories
– Geride kalan tek şey hatıralar
The finite moments were temporary
– Sonlu anlar geçiciydi
A brief visit from serenity
– Serenity’den kısa bir ziyaret
A break from breaking down, flickering out
– Kırılmaktan, titremekten bir mola
Somewhere between serenity and insanity
– Huzur ve delilik arasında bir yerde
Somewhere between composure and catastrophe
– Soğukkanlılık ve felaket arasında bir yerde
I’ll meet you where the pavement ends
– Kaldırımın bittiği yerde buluşuruz.
Once again, it’s all intangible
– Bir kez daha, hepsi maddi değil
It’s what I never had, it’s what I never will
– Hiç sahip olmadığım şey, asla sahip olamayacağım şey
And all the silence, we watch it fracture
– Ve tüm bu sessizlik, kırıldığını izliyoruz
So let it fracture, so let it fracture
– Kırılmasına izin ver, kırılmasına izin ver
[Instrumental Outro]
– [Enstrümantal Çıkış]
Kategoriler