왜 이리도 쉽게 토라지는지?
– Neden bu kadar kolay mı?
내 맘이 작아서 너무 한심하지?
– Kalbim çok küçük, acınası değil mi?
Don’t go, 좀 심했던 걸 알아
– Gitme, biraz kötü olduğunu biliyorum.
또 후회 가득인 날 용서할 수 있니
– Tekrar pişmanlık dolu olduğum için beni affedebilir misin
어떻게 널 볼까?
– Seni nasıl görüyorum?
밤새 뒤척인 맘의 조각들
– Bütün gece geride kalan zihin parçaları
반짝이지 않아
– Parlak değil.
난 알고 있는데 내가 할 수 있는 건
– Biliyorum ve yapabileceğim tek şey
I’m sorry, 그 말뿐이란 걸
– Üzgünüm, tüm söylediğim bu.
Tell me, why I let you down?
– Söylesene, seni neden hayal kırıklığına uğrattım?
Any chance I get, I’m breaking down
– Bir şansım olursa, bozuluyorum.
잘못인 걸 다 아는데, 왜 힘든 걸까?
– Yanlış olduğunu biliyorum ama neden zor?
To tell you that I’m sorry, heart
– Sana üzgün olduğumu söylemek için, kalp
Na-na-na, ooh-ooh-ooh-ooh, hmm-hmm
– Na-na-na, ooh-ooh-ooh-ooh, hmm-hmm
Na-na-na, ooh-ooh-ooh-ooh, hmm-hmm
– Na-na-na, ooh-ooh-ooh-ooh, hmm-hmm
넌 항상 내 곁에 있을 거란
– Her zaman yanımda olacaksın.
그런 내 욕심이 너를 지치게 만든 걸까
– Açgözlülüğüm seni yordu mu?
고운 체를 걸러
– İnce elek filtresi
적당한 단어만 찾고 있어 (Yeah-eh-eh-eh)
– Sadece doğru kelimeyi arıyorum (Evet-eh-eh-eh)
복잡한 핑계의 말 (Ooh-ooh)
– Karmaşık Mazeret Sözleri (Ooh-ooh)
난 알고 있잖아
– Biliyorum.
내가 해야 하는 건
– Yapmak zorunda olduğum şey
I’m sorry (Sorry), 그 말뿐이란 걸
– Üzgünüm, tüm söylediğim bu.
(내겐 그 말뿐이란 걸)
– (Demek istediğim tek şey bu.)
Tell me, why I (Tell me why I)
– Söyle bana, neden ben (Söyle bana neden ben)
Let you down? (Let you down)
– Hayal kırıklığına mı uğrattın? (Hayal kırıklığına uğrattın)
Any chance I get, I’m (Yeah-eh)
– Herhangi bir şansım olursa, ben (Evet-eh)
Breaking down (Breaking down, breaking down, yeah)
– Yıkmak (Yıkmak, yıkmak, evet)
잘못인 걸 다 아는데 (아는데), 왜 힘든 걸까?
– Yanlış olduğunu biliyorum ama neden zor?
To tell you that I’m sorry, heart
– Sana üzgün olduğumu söylemek için, kalp
Na-na-na, ooh-ooh-ooh-ooh, hmm-hmm (Tell you that I’m sorry)
– Na-na-na, ooh-ooh-ooh-ooh, hmm-hmm (Üzgün olduğumu söyle)
Na-na-na, ooh-ooh-ooh-ooh, hmm-hmm (Hmm)
– Na-na-na, ooh-ooh-ooh-ooh, hmm-hmm (Hmm)
Sorry if I’m too much
– Özür dilerim ya da ben çok fazla
Sorry if it’s too fast
– Özür dilerim çok hızlı olursa
Sorry I’m not holding back (Ooh-ooh-ooh-ooh)
– Üzgünüm geri çekilmiyorum (Ooh-ooh-ooh-ooh)
Tell me, why I (Why I, I, I)
– Söyle bana, neden ben (Neden ben, ben, ben)
Let you down? (Let you down?)
– Hayal kırıklığına mı uğrattın? (Hayal kırıklığına uğrattın?)
Any chance I get (Oh-oh)
– Herhangi bir şansım olursa (Oh-oh)
I’m breaking down (Breaking do-o-own)
– Yıkılıyorum (do-o-own’u kırıyorum)
잘못인 걸 다 아는데 (아는데, eh), 왜 힘든 걸까? (So hard)
– Her şeyin yanlış olduğunu biliyorum (biliyorum, eh), neden zor? Zor (çok)
To tell you that I’m sorry, heart (That I’m sorry, heart)
– Söyle ki ben özür dilerim, kalp (ki ben özür dilerim, kalp)
Na-na-na, ooh-ooh-ooh-ooh, hmm-hmm (Tell you that I’m sorry)
– Na-na-na, ooh-ooh-ooh-ooh, hmm-hmm (Üzgün olduğumu söyle)
Na-na-na, ooh-ooh-ooh-ooh, hmm-hmm (Tell you that I’m sorry, heart)
– Na-na-na, ooh-ooh-ooh-ooh, hmm-hmm (Sana üzgün olduğumu söyle, kalp)
Na-na-na, ooh-ooh-ooh-ooh, hmm-hmm (Tell ya, tell ya)
– Na-na-na, ooh-ooh-ooh-ooh, hmm-hmm (Söyle, söyle)
Na-na-na, ooh-ooh-ooh-ooh, hmm-hmm
– Na-na-na, ooh-ooh-ooh-ooh, hmm-hmm
Kategoriler