Uh, oh, ooh, mmm (Yeah)
– Uh, oh, ooh, mmm (Evet)
I don’t usually do this but, um
– Genelde bunu yapmam ama…
Can I sing to you?
– Sana şarkı söyleyebilir miyim?
Yeah (Yeah)
– Evet (Evet)
Yours, mine, ours
– Senin, benim, bizim
I could do this for hours
– Bunu saatlerce yapabilirim.
Sit and talk to you for hours
– Otur ve saatlerce konuş
I wanna give you your flowers
– Sana çiçeklerini vermek istiyorum.
And some champagne showers
– Ve şampanya duşları
Order shrimp and lobster towers
– Karides ve ıstakoz kuleleri sipariş edin
But it’s me that gets devoured
– Ama yutulan benim.
Ooh, when you do what you do, I’m empowered
– Ooh, yaptığın şeyi yaptığında, ben güçleniyorum.
You give me a superpower
– Bana bir süper güç veriyorsun.
Together the world could be ours
– Birlikte dünya bizim olabilir
You sit me up on the counter
– Beni tezgahın üzerine oturtuyorsun.
Instantly, it’s thunder showers
– Anında, gök gürültüsü sağanakları
Stormin’ for a couple hours
– Birkaç saatliğine fırtınalar kopuyor.
When we finished, take a shower
– İşimiz bittiğinde duş al.
I could do this for hours
– Bunu saatlerce yapabilirim.
And hours and hours
– Ve saatler ve saatler
I could do this for hours
– Bunu saatlerce yapabilirim.
And hours and hours
– Ve saatler ve saatler
I could do this for hours
– Bunu saatlerce yapabilirim.
And hours and hours
– Ve saatler ve saatler
I could do this for hours
– Bunu saatlerce yapabilirim.
And hours, hours, I
– Ve saatler, saatler, ben
Usually don’t like nobody
– Genelde kimseyi sevmem.
And when I say nobody
– Ve kimse demediğimde
I mean nobody
– Yani hiç kimse
All these niggas full of shit
– Bütün bu zenciler bok dolu
You’re just a homie once they hit
– Vurduklarında sadece bir arkadaşsın.
Felt like givin’ up on love
– Aşktan vazgeçmek gibi hissettim
These niggas almost made me quit
– Bu zenciler neredeyse bırakmamı sağlıyordu.
Then I met you
– Sonra seninle tanıştım
When I met you
– Seninle tanıştığımda
I knew this was it
– Bunun olduğunu biliyordum.
I’ve never been in love like this
– Hiç böyle aşık olmamıştım.
A love like ours
– Bizimki gibi bir aşk
I pray for it on my knees
– Bunun için dizlerimin üzerinde dua ediyorum.
Every night for some hours
– Birkaç saat boyunca her gece
And hours and hours
– Ve saatler ve saatler
And hours and hours
– Ve saatler ve saatler
And hours
– Ve saat
I could do this for hours
– Bunu saatlerce yapabilirim.
And hours and hours
– Ve saatler ve saatler
I could do this for hours
– Bunu saatlerce yapabilirim.
And hours and hours
– Ve saatler ve saatler
What’s yours is mine
– Senin olan da benim
And ours
– Ve bizimki
And yours, mine and ours
– Ve senin, benim ve bizim
I could sit and talk to you for hours
– Oturup seninle saatlerce konuşabilirim.
Sit and look at you for hours
– Otur ve saatlerce sana bak
Makin’ love to you for hours
– Seni saatlerce sevmek
Layin’ on your chest for hours
– Saatlerce göğsünde yatarken
Tellin’ you jokes for hours
– Saatlerce şaka yapıyorsun.
Holdin’ you close for hours
– Seni saatlerce yakın tutuyorum.
And hours and hours
– Ve saatler ve saatler
Oh, oh, oh (Yee hee)
– Oh, oh, oh (Yee hee)
Oh, oh, oh (Yee hee)
– Oh, oh, oh (Yee hee)
Woah, oh, oh (Yee hee)
– Vay, oh, oh (Yee hee)
Ah, I
– Ah, ben
Hours and hours (Yee hee)
– Saatler ve saatler (Yee hee)
Hours and hours (Yee hee, yee hee)
– Saatler ve saatler (Yee hee, yee hee)
Oh, oh
– Oh, oh
Hours and hours
– Saatler ve saatler
Hours and hours
– Saatler ve saatler
Woah, oh, mm
– Vay, ah, mm
Yeah
– Evet
Kategoriler