Breathing in the dark, lying on its side
– Karanlıkta nefes almak, yan yatarken
The ruins of the dead painted with a scar
– Bir yara izi ile boyanmış ölülerin kalıntıları
And the more I straighten out, the less it wants to try
– Ve ne kadar çok düzeltirsem, o kadar az denemek ister
The feelings start to rot one wink at a time
– Duygular her seferinde bir göz kırparak çürümeye başlar
Oh
– Ey
Forgiving who you are for what you stand to gain
– Kazanacağın şey için kim olduğunu affetmek
Just know that if you hide, it doesn’t go away
– Şunu bil ki, eğer saklanırsan, hiçbir yere gitmez.
When you get out of bed, don’t end up stranded
– Yataktan kalktığında, mahsur kalma.
Horrified with each stone on the stage
– Sahnedeki her taşla dehşete düştüm
My little dark age
– Benim küçük karanlık yaşım
Picking through the cards, knowing what’s nearby
– Kartları karıştırmak, yakınlarda ne olduğunu bilmek
The carvings on the face say they find it hard
– Yüzündeki oymalar zor bulduklarını söylüyor.
And the engine’s failed again, all limits of disguise
– Ve motor yine bozuldu, tüm kılık değiştirme sınırları
The humor’s not the same, coming from denial
– Mizah aynı şey değil, inkardan geliyor
Oh
– Ey
I grieve in stereo, the stereo sounds strange
– Stereoda yas tutuyorum, stereo garip geliyor
I know that if you hide, it doesn’t go away
– Eğer saklanırsan, hiçbir yere gitmeyeceğini biliyorum.
If you get out of bed and find me standing all alone
– Eğer yataktan kalkıp beni yapayalnız dururken bulursan
Open-eyed, burn the page
– Açık gözlü, sayfayı yak
My little dark age
– Benim küçük karanlık yaşım
I grieve in stereo, the stereo sounds strange
– Stereoda yas tutuyorum, stereo garip geliyor
You know that if it hides, it doesn’t go away
– Eğer saklanırsa, hiçbir yere gitmeyeceğini biliyorsun.
If I get out of bed, you’ll see me standing all alone
– Eğer yataktan kalkarsam, yapayalnız durduğumu göreceksin.
Horrified on the stage
– Sahnede dehşete düştü
My little dark age
– Benim küçük karanlık yaşım
Giddy with delight, seeing what’s to come
– Sevinçle baş döndürücü, ne olacağını görmek
The image of the dead, dead ends in my mind
– Ölülerin görüntüsü, aklımdaki çıkmazlar
Policemen swear to God, love’s seeping from the guns
– Polisler yemin ediyor, aşk silahlardan sızıyor
I know my friends and I would probably turn and run
– Arkadaşlarımı tanıyorum ve muhtemelen dönüp kaçardım.
If you get out of bed, come find us heading for the bridge
– Eğer yataktan kalkarsan, gel bizi köprüye doğru giderken bul.
Bring a stone, all the rage
– Bir taş getir, tüm öfke
My little dark age
– Benim küçük karanlık yaşım
I grieve in stereo, the stereo sounds strange
– Stereoda yas tutuyorum, stereo garip geliyor
I know that if you hide, it doesn’t go away
– Eğer saklanırsan, hiçbir yere gitmeyeceğini biliyorum.
If you get out of bed and find me standing all alone
– Eğer yataktan kalkıp beni yapayalnız dururken bulursan
Open-eyed, burn the page
– Açık gözlü, sayfayı yak
My little dark age
– Benim küçük karanlık yaşım
All alone, open-eyed
– Yapayalnız, açık gözlü
Burn the page, my little dark age
– Sayfayı yak, benim küçük karanlık yaşım
Kategoriler