Fratemo Geeno
– Kardeş Geeno
Sto vicino a te
– Senin yanında duruyorum
Ti ho sentita triste al telefono
– Telefonda üzgün olduğunu duydum.
Ma in questi casi le parole non servono
– Ancak bu durumlarda kelimeler hizmet etmez
Ho bisogno di abbracciarti da dietro e sussurrarti all’orecchio:
– Sana arkadan sarılıp kulağına fısıldamam gerek.:
“Sto vicino a te”
– “Arkandayım”
Sotto le coperte d’inverno, sotto le stelle la notte di San Lorenzo
– Kış battaniyelerinin altında, yıldızların altında San Lorenzo gecesi
Ho bisogno di abbracciarti da dietro e sussurrarti all’orecchio:
– Sana arkadan sarılıp kulağına fısıldamam gerek.:
“Sto vicino a te”
– “Arkandayım”
Se penso a un film che ci rappresenta
– Eğer bizi temsil eden bir film düşünürsem
Immagino un finale che ci lascia a bocca aperta
– Bizi suskun bırakan bir son hayal ediyorum.
Io che non morirò mai perché sono leggenda (Seh)
– Ben asla ölmeyeceğim çünkü ben Efsaneyim (Seh)
Tu che a una proposta indecente rifiuti l’offerta
– Ahlaksız bir teklifte teklifi reddeden sizsiniz.
Cerca un posto sul motore di ricerca
– Arama motorunda bir yer arayın
Un’isola che non c’è, una spiaggia deserta (Uh)
– Orada olmayan bir ada, ıssız bir kumsal (Uh)
Dove con gli occhi chiusi fuggire dalla realtà (Eh)
– Kapalı gözlerle gerçeklikten kaçtığı yer (Eh)
E guardare al futuro come Peter Pan
– Ve geleceğe Peter Pan olarak bak
Quante volte c’hai creduto veramente
– Kaç kere gerçekten inandın
A quei momenti che non durano per sempre
– Sonsuza dek sürmeyen anlara
Hai una data tatuata sulla pelle
– Cildinde dövmeli bir randevun var mı
La temperatura si alzò come la febbre
– Sıcaklık ateş gibi yükseldi
Io sono qui per toglierti la sicura
– Güvenliğinizi sağlamak için buradayım.
Per aprirti ad una nuova avventura
– Yeni bir maceraya açılmak için
Tutti noi abbiamo due vite
– Hepimizin iki canı var.
La seconda inizia quando capiamo di averne una
– İkincisi, bir tanesine sahip olduğumuzu fark ettiğimizde başlar.
Ma che parlammo a fá
– Ama f f ile konuştuk.
Sempe d”e stesse cose
– Sempe d ” E aynı şeyler
Sto vicino a te
– Senin yanında duruyorum
Ti ho sentita triste al telefono
– Telefonda üzgün olduğunu duydum.
Ma in questi casi le parole non servono
– Ancak bu durumlarda kelimeler hizmet etmez
Ho bisogno di abbracciarti da dietro e sussurrarti all’orecchio:
– Sana arkadan sarılıp kulağına fısıldamam gerek.:
“Sto vicino a te”
– “Arkandayım”
Sotto le coperte d’inverno, sotto le stelle la notte di San Lorenzo
– Kış battaniyelerinin altında, yıldızların altında San Lorenzo gecesi
Ho bisogno di abbracciarti da dietro e sussurrarti all’orecchio:
– Sana arkadan sarılıp kulağına fısıldamam gerek.:
“Sto vicino a te”
– “Arkandayım”
“Sto vicino a te”
– “Arkandayım”
“Sto vicino a te”
– “Arkandayım”
Piedi nella sabbia
– Kumda ayaklar
Applaudiamo il sole quando tramonta nell’acqua
– Suya battığında güneşi alkışlıyoruz.
Finché non mi abbracci con la faccia sulla pancia
– Ta ki karnındaki yüzünle bana sarılana kadar.
Finché affidarsi all’altro non è una minaccia
– Diğerine güvenmek bir tehdit olmadığı sürece
Aria di vacanza, esce marijuana dalla stanza
– Tatil havası, mari esce
Più che la distanza a noi ci ha uniti una mancanza
– Bize olan mesafeden daha fazlası bizi bir eksiklikle birleştirdi
Guarda le stelle, c’è un messaggio nella galassia
– Yıldızlara bak, galakside bir mesaj var.
Siamo destinati a essere fuori dalla massa
– Kaderimizde kalabalığın dışında olmak var.
Tu mi hai colpito perché parlavi poco
– Az konuştuğun için bana vurdun.
Ho capito che nascondevi un mondo
– Bir dünya sakladığını fark ettim.
Così pulito che non vedi lo sporco
– O kadar temiz ki kir görmüyorsun
Chi punta il dito ti scivola addosso
– Parmağını işaret eden sana kayar
Quando tua sorella ha perso il bambino, ho pianto
– Kardeşin bebeği kaybettiğinde ağladım.
Hai fatto volare in alto un palloncino bianco
– Beyaz bir balonu uçurdun mu
E da un piccolo gesto che ho capito tanto (Ora)
– Ve çok anladığım küçük bir jestten (şimdi)
Hai chi muore per te al tuo fianco
– Senin yanında senin için ölenler var.
Ma che parlammo a fá
– Ama f f ile konuştuk.
Sempe d”e stesse cose
– Sempe d ” E aynı şeyler
Sto vicino a te
– Senin yanında duruyorum
Ti ho sentita triste al telefono
– Telefonda üzgün olduğunu duydum.
Ma in questi casi le parole non servono
– Ancak bu durumlarda kelimeler hizmet etmez
Ho bisogno di abbracciarti da dietro e sussurrarti all’orecchio:
– Sana arkadan sarılıp kulağına fısıldamam gerek.:
“Sto vicino a te”
– “Arkandayım”
Sotto le coperte d’inverno, sotto le stelle la notte di San Lorenzo
– Kış battaniyelerinin altında, yıldızların altında San Lorenzo gecesi
Ho bisogno di abbracciarti da dietro e sussurrarti all’orecchio:
– Sana arkadan sarılıp kulağına fısıldamam gerek.:
“Sto vicino a te”
– “Arkandayım”
“Sto vicino a te”
– “Arkandayım”
“Sto vicino a te”
– “Arkandayım”
Kategoriler