So whatcha waiting for?
– Ne için bekliyorsun ?
Anticipating more
– Daha fazlasını seziyorsun
Why you debate what it can take to instigate a war?
– Neden tartışıyorsun bir savaşı başlatmak için ne gerekir ?
Yeah I’ve been hating on the time I wasn’t hated for
– Nefret edilmediğim zamanlardan nefret ediyorum
There’s nothing they can fucking say they didn’t say before
– Daha önce söylemedikleri lanet olasıca bir şey yok
But you could never see it, your battle’s not mine
– Fakat asla göremedin bu senin savaşım benim değil
Wanna skate and play it safe but this is take a shot time
– Kaymak ve onunla güvenli bi sekilde oynamak istiyorum fakat bu tek atışlık bir süre
You’re waiting for a purpose, I already got mine
– Bir amaç bekliyorsun, benim zaten var
While you tell me step to it like 1, 2, 3, 4!
– Sen bana söylerken ben ona adım atıyorum 1, 2, 3, 4!
And if I do what you demand.
– Ve eğer senin isteklerini yaparsam
You say
– Söyle
You’ll let me understand.
– Anlamama izin ver
You say
– Söyle
You’re gonna hold me to your word
– Beni sözüne tutacaksın
And if I sell myself away.
– Ve eğer kendimi satarsam
You say
– Söyle
I”ll have no debt to pay.
– Ödemem gereken bir borcum yok
You say
– Söyle
I’m gonna get what I deserve
– Ne hakediyorsam alacağım
Woah
– Woah
You word
– Sözün
Obey
– İtaat edildi
My debt
– Borcum
Repaid
– Tekrar ödendi
Our trust
– Güvenimiz
Betrayed
– İhanet edildi
All for nothing
– Her şey hiçbir şey için
All for nothing
– Her şey hiçbir şey için
Came back, there’s no other way to say it
– Geri döndü, söylemenin başka bir yolu yok
So let me break this fucker down for ya
– İzin ver bu lanet olasıcayı bitireyim
I really don’t know ya
– Gerçekten seni bilmiyorum
You’re talk, but let me show you where to put your paranoia
– Konuş ama bana paranoyanı nereye koyacağını göstermeme izin ver
Your’re joking I don’t have a half a sucker bone to throw yah
– Şaka yapıyorsun benim fırlatacak aptal yarım bir kemiğim yok
I’m disgusted wonder what’s gonna make you tuck your tail below ya
– Tiksindim merak ediyorum acaba senin kuyruğunu ne sıkıştıracak
And no I’m not your soldier, I’m not taking any orders
– Ve hayır askerin değilim, hiçbir emir almıyorum
I’m a five star general infantry controller, need a lesson, let me show you.
– Beş yıldızlı bir piyade generaliyim bir derse ihtiyacın var izin ver sana göstereyim
Have you checking your composure while I make you step to it like 1, 2, 3, 4!
– Sana 1, 2, 3, 4! diye adım attırırken huzurunu kontrol ettin mi
And if I do what you demand.
– Ve eğer senin isteklerini yaparsam
You say
– Söyle
You’ll let me understand.
– Anlamama izin ver
You say
– Söyle
You’re gonna hold me to your word
– Beni sözüne tutacaksın
And if I sell myself away.
– Ve eğer kendimi satarsam
You say
– Söyle
I”ll have no debt to pay.
– Ödemem gereken bir borcum yok
You say
– Söyle
I’m gonna get what I deserve
– Ne hakediyorsam alacağım
Woah
– Woah
And if I do what you demand.
– Ve eğer senin isteklerini yaparsam
You’ll let me understand.
– Anlamama izin ver
You word
– Sözün
Obey
– İtaat edildi
My debt
– Borcum
Repaid
– Tekrar ödendi
Our trust
– Güvenimiz
Betrayed
– İhanet edildi
All for nothing
– Her şey hiçbir şey için
All for nothing
– Her şey hiçbir şey için
All for nothing
– Her şey hiçbir şey için
All for nothing
– Her şey hiçbir şey için
Oh oh oh oh
– oh oh oh oh