(ZvanZ)
– (Zvanz)
She havin’ deep thought, and I can see it
– Derin bir düşüncesi var ve bunu görebiliyorum.
Everything that I say, know I mean it
– Söylediğim her şeyi kastettiğimi biliyorum.
Said “I love you,” just believe it
– “Seni seviyorum” dedi, sadece inan
I hate it when we argue for no reason
– Sebepsiz yere tartışmamızdan nefret ediyorum.
Pourin’ up that cup, I think I’m drinkin’
– Bardağa döküyorum, sanırım içiyorum.
I’m pourin’ up for nothin’, think I’m fiendin’
– Hiçbir şey için su döküyorum, şeytan olduğumu düşünüyorum.
She goin’ off for nothin’, think I’m cheatin’
– Hiçbir şey için gitmiyor, hile yaptığımı sanıyor.
I can’t blame lil’ baby, I’m a demon
– Küçük bebeği suçlayamam, ben bir iblisim.
We out, I order Sprite and put codeine in it
– Çıktık, Sprite sipariş ettim ve içine kodein koydum.
But she don’t like that shit when I be ignorant
– Ama cahil olduğumda bu boku sevmiyor.
I’m pourin’ up the pint what you had spent on rent
– Kiraya harcadığın parayı şişiriyorum.
If she don’t like her ass, then we fixin’ it
– Eğer kıçını sevmiyorsa, o zaman tamir ederiz.
Hop in X6 twin-turbo, big as shit
– X6 twin-turbo’ya atla, bok gibi büyük
My bitch bad and she boujee and she Snicker thick
– Benim orospu kötü ve o boujee ve o Snicker kalın
Nigga tryna pluck twenty-two, we split his wig
– Zenci yirmi iki tane koparmaya çalıştı, peruğunu ayırdık
You could try to try my bitch, but you ain’t gettin’ shit
– Benim kaltağımı deneyebilirsin ama bir bok alamazsın.
You niggas desperate for my ho
– Siz zenciler fahişem için çaresizsiniz.
I keep checkin’ on my ho
– Merak ho başıma duruyorum
I ain’t never stressin’ on my ho
– Asla fahişeme baskı yapmam.
I count these backends with my ho
– Bu arka uçları fahişemle sayıyorum.
You be actin’ for your ho
– Ho senin için daha iyi olmalıydı. güçlü ol
You’ll get slapped in front of your ho
– Fahişenin önünde tokatlanacaksın.
I can’t believe these jokes
– Bu şakalara inanamıyorum.
Nigga dapped me up sayin’ “Bro”
– Zenci beni “Kardeşim” diyerek dövdü.
Then tried to talk to my ho
– Sonra fahişemle konuşmaya çalıştım.
But we ain’t stressin’ anything
– Ama dünkü olayı bir şey yok
It’s still purple everything
– Hala her şey mor
It’s still purple everything
– Hala her şey mor
Blowing up his phone, I know I’m trippin’ for no reason
– Telefonunu havaya uçurmak, sebepsiz yere takıldığımı biliyorum.
He gon’ call it crazy, but I say I call it fiendin’
– Deli diyecek ama ben buna şeytan diyorum.
He don’t want no other hoes ’cause that lil’ shit too easy
– Başka fahişe istemiyor çünkü bu çok kolay
Know I talk a lot of shit, but he know I don’t mean it
– Çok konuştuğumu biliyorum ama ciddi olmadığımı biliyor.
Big bro say I’m trippin’, but I got a hundred reasons
– Ağabeyim tripping yaptığımı söylüyor ama yüzlerce sebebim var.
One hundred fuckin’ reasons, I’m never ever leavin’
– Yüz lanet olası sebep, asla ayrılmayacağım.
Nope, I ain’t leavin’
– Hayır, ben gitmem’
Even if we ain’t speakin’
– Konuşmasak bile
And if we ain’t speakin’, you know I’ma be tweakin’
– Ve eğer konuşmuyorsak, biliyorsun ben ayarlayacağım.
Need a real bitch, I ain’t nothin’ like these groupie hoes
– Gerçek bir sürtük olması gerekir. ama bu groupie çapa gibi bir şey yok
Nothin’ like these bitches sittin’ front row at your fuckin’ shows
– Bu sürtüklerin senin şovlarında ön sırada oturmaları gibi bir şey yok.
He need him a real one, somethin’ to make him feel some
– Ona gerçek bir tane lazım, onu hissettirecek bir şey
I know I ain’t tripping man, about you I might kill some
– Seni kandırmadığımı biliyorum, senin hakkında biraz öldürebilirim.
(Huh, yeah) Kill some, fuck it, yeah, drill some
– (Huh, evet) Biraz öldür, siktir et, evet, biraz del
Make one call, he still come ’cause I make him feel some
– Bir telefon et, hala geliyor çünkü ona biraz hissettiriyorum.
Yeah, feel some, feel some
– Evet, biraz hisset, biraz hisset
This lil’ somethin’ different, swear to God it make him feel numb
– Bu lil’somethin’ different, yemin ederim onu uyuşmuş hissettiriyor
(ZvanZ)
– (Zvanz)
Kategoriler