Diego
– Diego
Cashmoney AP
– Kaşmir AP
333 Mob
– 333 Mafya
Ehi, io da bambino giocavo col Lego, mica con l’ego
– Çocukken Lego ile oynardım, ego ile değil.
Sarà per questo che quando mi parlano mica collego
– Bu yüzden benimle konuştuklarında bağlanmıyorum.
Non è che se ti sei messo a rappare sei un mio collega
– Eğer rap yapmaya başladıysan Benim meslektaşım değilsin.
Scanno su un mezzo, tu mangia la polvere, che si solleva
– Bir ortamı tararsam, yükselen tozu yersin.
Questo mi dice che è il nuovo king
– Bu bana onun yeni kral olduğunu söylüyor.
E mi sembra uscito dall’uovo Kinder
– Ve bana öyle geliyor ki Kinder Yumurtasından çıktı
Con ‘sti bambocci faccio da solo
– Stı bambocci ile kendim yaparım.
Sei tu che pensi che muovo killer
– Katil olduğumu mu düşünüyorsun?
Il mio rispetto a poche persone
– Birkaç kişiye saygım sonsuz
In giro leggo di tutto, fra’, pensa te
– Etraftaki her şeyi okudum, kardeşim, seni düşünüyorum.
Ti dà fastidio che c’ho ragione
– Haklı olduğumu üzülür müsün
Vai tranquillo, fa oro anche senza tag
– Sessiz ol, etiketsiz bile altın yapar
Big drip, meglio se copri gli occhi, fra’, Slick Rick
– Büyük damla, gözlerini kapatsan iyi edersin, kardeşim, Kaygan Rick
Baby vuoi che ti imbocchi sto big dick
– Bab vuoı
So che parli e poi corri, fra’, Beep-Beep
– Konuşup sonra kaçtığını biliyorum kardeşim, Bip-Bip
Oro sopra i miei polsi fa bling-bling
– Bileklerimin üzerindeki altın bling-bling yapar
Vi vedo mosci, fra’, lifting
– Topalladığını görüyorum, kardeşim, yüz germe
Io lo so che conosci il mio dream team
– Rüya takımımı tanıdığını biliyorum.
Non è mai per il gossip, fa “ring-ring”
– Asla dedikodu için değil, “ring-ring”
Se si parla di soldi o di un big deal
– İster para ister büyük bir anlaşma olsun
Ci sono nato così e non ho un cuore per te
– Ben böyle doğdum ve senin için bir kalbim yok
Io non ci vengo se è free, metterò in casa un Monet
– Eğer bedavaysa, Eve bir Monet koyarım.
Ti odio come il lunedì, come chi è nel mio privé
– Pazartesiler gibi senden nefret ediyorum, özelimde kim varmış gibi
Viene a bere dal mio drink e non sappiamo chi è
– İçkimden içmeye geliyor ve kim olduğunu bilmiyoruz.
‘Sta gente è piena di sé però anche piena di “ma”
– ‘Bu insanlar kendileriyle dolu ama aynı zamanda “ama” ile de dolu.
Io sono pieno di me, ci sono stato di là
– Kendimle doluyum, oradaydım
Tu non sei niente di che, ma so che aspetti che muoia
– Büyütülecek bir şey değilsin ama ölmemi beklediğini biliyorum.
Ogni fottuto weekend spendo tre pali per noia
– Her siktiğimin Fottu
Ehi, spendo tre pali per noia, futuro senza DeLorean
– Hey, sıkıntıdan üç kutup harcıyorum, delorean’sız gelecek
So già la wave a memoria, cantano e penso: “Che voglia”
– Havayı zaten biliyorum.
Baby, non sono uno stronzo
– Bab Bab
Dici così perché ho le mani in pasta, io sono Alonso
– Bu kadar para içinde ellerim var çünkü Alonso olduğumu söylememi mi?
Comando qui, fra’, tu ci vivi e basta, ehi-ehi
– Buyruk ver kardeşim, sadece içinde yaşıyorsun, hey-hey
Chiamo all’inferno che vorrei sapere se c’è ancora posto
– Eğer hala oda varsa bilmek isterim o cehenneme diyorum
Così vengo con la banda e prendiamo il tavolo più grosso
– Ben de çeteyle geliyorum ve en büyük masayı alıyoruz.
Schiaccio il tuo range sopra sto Range Rover
– Senin menzilini eziyorum, ben Range Rover’ım.
Sembra che ho fatto i playoff, 4 x Off beige nuove
– Pla pla’yı çıkardım gibi görünüyor, 4 bej bej yeni
Ho fatto i conti in un back senza la fattura
– Hesabı faturasız bir şekilde yaptım.
E pure con la mia coscienza
– Ve ayrıca vicdanımla
Tu hai paura di sapere perché in Dio non credo
– Neden Tanrı’ya inanmadığımı bilmekten korkuyorsun.
Perché so che chiude gli occhi quando prego
– Çünkü dua ettiğimde gözlerini kapattığını biliyorum.
Ma portami champagne
– Ama bana şampanya getir.
Così usciamo di qua come Van Damme
– Bu yüzden buradan Van Damme gibi çıkacağız.
G63 sulla sport fa burnout
– Sporda G63 tükenmişlik yapıyor
Il mio nome per strada fa pendant
– Sokaktaki adım kolye yapıyor.
Non so se lo sai che
– Bunu biliyor musun bilmiyorum.
Ci sono nato così e non ho un cuore per te
– Ben böyle doğdum ve senin için bir kalbim yok
Io non ci vengo se è free, metterò in casa un Monet
– Eğer bedavaysa, Eve bir Monet koyarım.
Ti odio come il lunedì, come chi è nel mio privé
– Pazartesiler gibi senden nefret ediyorum, özelimde kim varmış gibi
Viene a bere dal mio drink e non sappiamo chi è
– İçkimden içmeye geliyor ve kim olduğunu bilmiyoruz.
‘Sta gente è piena di sé però anche piena di “ma”
– ‘Bu insanlar kendileriyle dolu ama aynı zamanda “ama” ile de dolu.
Io sono pieno di me, ci sono stato di là
– Kendimle doluyum, oradaydım
Tu non sei niente di che, ma so che aspetti che muoia
– Büyütülecek bir şey değilsin ama ölmemi beklediğini biliyorum.
Ogni fottuto weekend spendo tre pali per noia
– Her siktiğimin Fottu
Kategoriler